SEVGİ GELSİN AMA KİMDEN, NEREDEN GELSİN?

Genç kız, çocukluğunda anne babasından alamadığı sevgi ve ilgiyi; evlendiği erkekten alacağına kendini inandırıyor. O erkekten, verebileceğinin üzerinde sevgi ve ilgi bekliyor.
Bu ilgi ve sevgiyi alamadığında ise umutsuzluğa ve çaresizliğe düşüyor.
İçindeki o sevgi bekleyen minik kız, mutsuz oluyor.
Bu defa da hayatta hiç kimse tarafından sevilmeyeceği inancını geliştirebiliyor.

Başkasından, (eğer onda da yeterince gelişmediyse) sana verebileceğinin üzerinde sevgi beklemek doğru mu?

Sen kendini sevmediğin sürece, “başkası beni sevsin, sevgi açlığımı bir başkasından tamamlayayım. İkimiz de birbirimizin yaralarını saralım” diye beklersen; yıllarca da beklersin ve mutsuz olmaya da mahkum olursun.
Anne babandan, yakınlarından yara aldıysan, yeterince sevilemediysen eğer; önce o yaralarını sar.
Önce kendini sev.
Önce kendine saygı duy.
Önce kendinin değerli olduğuna, bu dünyaya gelmiş sevmeye ve sevilmeye layık en güzel varlık olduğuna inan.
Dengeli ve uyumlu ilişki zaten gelecektir.