Ayşegül Özkonak

Sosyolog ve Aile Danışmanı

Month: Mart 2022

DEĞİŞİME HAZIR MISIN?

DEĞİŞİME HAZIR MISIN?

Her değişim acıdır ve çaba gerektirir.

Tıpkı, bir kuş yavrusunun yumurtadan çıkması sırasında zorlanması, yorulması gibi…

Tıpkı, bir kelebeğin kozadan çıkarken uzun uğraşlar, göstermesi gibi…

Tıpkı, bir bebeğin annesinden doğarkenki yaşadığı sıkıntılar gibi…
Uzun, yorucu, biraz da acı…

Tüm bunlara rağmen her canlı; doğum sonrasında yeni, güzel, umut dolu bir dünyaya “merhaba” der.
Oluşum sırasındaki gibi yarım değildir artık.
Değişim ve dönüşümünü tamamlamıştır.
Yeni bir değişim ve dönüşüme de hazırdır ve aynı zamanda zorlu değişim ve dönüşümlere ise daha dayanıklıdır.
Çünkü tecrübelerini almış, güçlenmiştir. Yeni tecrübeler onu eskisi kadar zorlamaz. Her yeni tecrübede tekrar tekrar yılmadan öğrenmeye, öğrendikçe daha da güçlenmeye devam eder.
Çünkü hayat amacını gerçekleştirir.

Ya sen?…

En küçük bir zorlukta, hâlâ eski travmaların, eski öğretilerin, eski yaşantıların etkisi altında mısın?…
Hemen pes mi ediyorsun?…

Yoksa yeni hayata merhaba diyen bu örnekteki canları
düşünerek daha güçlü hareket etmeyi mi istiyorsun?…

Hayatta ne yaşarsak yaşayalım, hepsi bizim öğretimiz(imtihanımız).

Eğer yaşam yolunda başarılı ve güçlü olmak istiyorsak; kim bize ne yaşattıysa yaşatsın; kimseyi suçlamadan, bu
öğretileri yanımıza alıp, emin adımlarla yolumuza devam etmeliyiz.

Tekrar düşün ve artık emin adımlarla yeni yol arkadaşlarıyla yeni hedefine ve hedefteki yoluna devam et.

Önce kendine, başaracağına inan ve güven.

Sevgiyle kal…

Ayşegül Özkonak
Aile Danışmanı
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman/

ÇOCUĞUNUZ SINAVA HAZIRLANIYORSA

ÇOCUĞUNUZ SINAVA HAZIRLANIYORSA

Çocuğunuz ya da torununuz sınava hazırlanıyorsa ve kazanamayacağı konusunda kaygı duyuyorsanız; çocuğunuzla aranızda iletişim sorunu da varsa;

  1. Sürekli sınavdan bahsetmekten uzak durmalı, bugünkü yaptıklarıyla ilgilenmelisiniz.
  2. ‘En az şu kadar net yapmalısın. Bu yıl mutlaka kazanmalısın. Falancanın kızı biyolojiyi fullemiş’ gibi kıyaslamaktan, sınır koymaktan uzak durmalısınız. Aksi halde kaygı ve öfkeyi artırırsınız.
  3. Tekrar tekrar “ders çalış” demekten uzak durmalısınız. Size patronunuz ya da eşiniz “işini güzel yap” dese, içinizden yapma isteği gelir mi?
    Yoksa yapacağınız işten daha fazla soğutur mu?
    Hangisi?…
  4. ‘Yata yata kazanılmaz. Bu kadar çalışma ile kazanamazsın’ gibi konuşmalardan uzak durmalısınız. Belki çocuğunuz “yakınlaşmacı motivasyona” sahip. Sizin bu konuşmalarınız var olan motivasyonunu da diplere düşürebilir.
  5. Gereğinden fazla fedakarlık yapmaktan da uzak durmalısınız.
    Gereğinden fazla fedakarlık, çocuğu sorumsuz yapar.
  6. Beklentilerinizde gerçekçi olmalısınız. Erik ağacından elma elde edemezsiniz.
  7. Kaygı varsa mutlaka profesyonel bir yardım almalısınız.
  8. Sınavların onun kişiliğini değerlendirmediğini, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu, başarısızlıktan öğrenmemiz gerekenler olduğunu, bunun bir öğreti olduğunu, hayatın sonu olmadığını anlatabilirsiniz.
  9. Başaramazsa durumu bir ceza gibi görmekten uzak durmalısınız. ‘Eğer kazanamazsan falan okula gidersin! ‘
    Bu cümlelerden uzak durmalısınız. Bilmeliyiz ki, tehdit edilen kimse, tehdit eden kişiden öfke duygusu ile ruhsal anlamda kilometrelerce uzaklaşır.
  10. Gayret ettiği halde sonuç istediğiniz gibi değilse, “Sen elinden geleni yaptın, çaba sarf ettin öyle değil mi?” diyerek özüne dönmesini, içsel olarak ve gerçekçi bir şekilde kendi davranışlarını mercek altına almasını, hatalarını fark etmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca eksikliklerini nasıl tamamlaması gerektiği konusunda onu cesaretlendirerek; kendisini suçlamasına da engel olabilir ve başarısının artırmasını sağlayabilirsiniz.
  11. Sonuçlarla tehdit etmekten uzak durmalısınız.
    ‘ Kazanamazsan, halanlara, aile dostlarımıza rezil oluruz. Hele bir kazanma, o zaman görüşürüz! ‘kelimelerinden uzak durmalısınız.
  12. “Yediğin önünde yemediğin ardında. Senin yerinde olmak isteyen yüzlerce çocuk var. Yemedik yedirdik, giymedik giydirdik. Verdiğimizin hakkını ver.” Gibi söylemlerden uzak durmalısınız.
    Siz çocuk olsanız ve size böyle söylenmiş olsa ne hissedersiniz?…
    Ebeveyniniz bunu söyleyince hemen çalışır mısınız?
    Yoksa öfke duyar, çalışmaktan nefret mi edersiniz?
    Sanırım ikincisi. Değil mi?…
    Ağızdan çıkan söz ok gibidir. Vurduğu yeri deler. O oku geri döndürmek de imkansızdır.
  13. Tüm bunların yerine şunları söyleseniz ona ve size nasıl hissettirir? ‘Sana olan sevgimiz sınavla ilgili değil. Sen bizim canımızsın.
    Her şey güzel olacak. Biz de kazanman için üzerimize düşeni yapacağız. Senin de elinden geleni yapacağına inanıyoruz.
  14. Eğer zaman yönetimi ve
    erteleme alışkanlığı varsa, sorun yaşıyorsa, destek almak; ders konularında eksiklikler varsa etüt almak; başarısını artıracaktır.
  15. Eğer çocuğunuzun sınavı kazanamayacağı ile ilgili bir kaygınız varsa; sizin bu kaygınız muhtemelen çocuğunuza da sirayet eder. Bu konuda siz de bir destek alabilirsiniz.

Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak
Aile Danışmanı
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

ÇOCUĞUMUZA NASIL DAVRANMALIYIZ?

  1. Yeni ve doğru alışkanlıklar kazanmaları konusunda acele etmeyin. Olumsuz bir davranış, bir günde kazanılmadı. Eski alışkanlık o yüzden bir günde unutulmaz, yerine yenisi hemen konmaz. Sabredin. Attığı her küçük adımı, gösterdiği her ufak çabayı takdir edin.
  2. Olumsuz dil kullanmayın. Günlük kullandığınız dil de; çocuğunuza kullandığınız dil de olumlu olmalı.
  3. Pozitif ve güleryüzlü olmanız ailenizi de olumlu etkiler. Ancak olumsuz tavır sergileyen çocuğunuza da gülümsemeye devam etmeyin. Beden dilinizle ve sözlerinizle uygun dil ve doğru kelimeler kullanarak hatasını farketmesini sağlayın. Duygularınızı gizlemeyin. “Senin bu davranışın beni çok üzdü.” diyebilirsiniz.
  4. Sevginizi gösterin.
  5. Dokunun, sarılın, güven verin.
  6. Değişim istediğiniz bir konuda kuralı onunla birlikte koyun. Kuralı bozmayın. Kural bozulduğu anda hangi cezayı alacağını yine birlikte kararlaştırın. Mesela bilgisayarda çok oyun oynuyorsa, hafta sonu izlemesinin kısıtlanması; kuralı bozduğu için aldığınız ortak ceza olabilir.
  7. Sakin ve sabırlı olun.
  8. Çabuk büyüyorlar, onlarla vakit geçirecek fırsatlar yaratın.
  9. Bol bol sohbet edin.
    10.Yargılamayın, eleştirmeyin, hakaret etmeyin, suçlamayın.
  10. Ona İnandığınızı belli edin.
  11. Çocuğunuzun kapasitesi illa da tıp, hukuk, mühendis gibi fen alanlarına uygun olmayabilir. Onun hangi çoklu zekaya sahip olduğunu öğrenin. Bir balık, ağaca tırmanamaz ama muhteşem yüzebilir. Hangi alanda başarılı ise, o alanda teşvik edin. Belki o şekilde insanlığa, evrene katkıda bulunacak. Belki çevresine ışık saçan, muhteşem bir sanatçı olacak. İzin verin istediği alanda yol alsın.
  12. Onunla aynı ortamda iş bölümü yapın. Size destek olmasını sağlayın.
    Bu arada kendinizle ilgili, ilgi çekici, ders vermeden konuşun ama ders verici anılarınızı anlatın. Kendisini size yakın hissedecektir.
  13. Onun da size sorunlarını anlatmasına izin verin.
  14. Her işini siz yapmayın. Kendi odasını temizleme sorumluluğunu, çöp dökme, markete gitme gibi sorumlulukları sıraya göre de olsa almasına izin verin.

Çocuğumuza olan sevgimiz; onu koruyucu bir fanus kapatmak değil, hayata hazırlamaktır. Tıpkı bir kuşun yavrusuna nasıl uçacağını; besini, suyu nasıl bulacağını öğrettiği gibi.

Yazdıklarım size faydalı geliyorsa, alma verme dengesi için, sevdiklerinizi etiketleyebilirsiniz.

Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak
Aile Danışmanı
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

www.aysegulozkonak.com

http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

aysegulozkonak@gmail.com

https://youtube.com/channel/UC6mczVIUsVgyFOkowTxPUig

Evlilik, Anne-Baba-Çocuk İletişimi, Kişisel Gelişim konusunda paylaşımları merak ediyorsanız, Ayşegül Özkonak YOUTUBE kanalıma abone olabilir ve eğer seçerseniz; beğeni tuşunu tıklayabilirsiniz.

Ayşegül Özkonak