Ayşegül Özkonak

Sosyolog ve Aile Danışmanı

Category: Çocuk

ÇOCUKLARA YAPILAN CİNSEL İSTİSMARA KARŞI BİZLER NELER YAPMALIYIZ?

ÇOCUKLARDA CİNSEL İSTİSMARA KARŞI BİZLER NELER YAPMALIYIZ?

Son günlerde artan taciz olaylarını üzülerek izliyor, kızıyor, hatta isyan ediyoruz. Bununla birlikte kolluk görevlileri ve adalet gerekeni yaparken, biz hangi önlemleri almalıyız bunları biliyor muyuz? Acaba bize düşen görevler yok mu?
Bizler de sevdiğimiz, gözümüzden sakındığımız, canımız varlıklarımıza farkında olmadan kötülük ediyor olabilir miyiz?
Çocuğunuzun belli bir yaşa geldi. Bir yandan da neler yapabileceğiniz konusunda kaygılısınız öyle değil mi?

Öncelikle bu vakaları önleme konusunda yapılacaklara bakalım:.

a. Çocuk kendi başına yıkanabilecek duruma geldiğinde, kendisinin duş almasını öğretebilirsiniz.

b. Cinselliği öğrenmeden önce de öğrendikten sonra da çıplak olarak birlikte duş almak doğru değil.

c. Odasına izinsiz girmek, kişisel sınırının ihlal edileceğine inanmasına neden olur.

d. Özel bölgelerine kimsenin dokunmasına izin vermemeyi öğretebilmelisiniz.

e. Onunla sorunlarını paylaşabilmelisiniz. Küçük hatalarda cezalandırmaktan kaçınmalı. Öyle yaparsanız, tacize uğradığında size söylemekten kaçınabilir.

f. Tacize ve kaçırılmaya karşı nasıl davranacak? Bunu ailece yaptığınız bir mizansenle öğretebilirsiniz. Yani oyun oynar gibi…Böyle bir oyun kurgulayıp, o anda nasıl da kuvvetle bağıracağını da yaşatarak. Ama öğretirken insanlardan korkan, çekinen tavır sergilememesine de dikkat etmelisiniz. Hayata güvensiz olmamasına dikkat etmelisiniz.
Ayrıca çocuğumuzun başına birşey gelir mi düşüncesinden kurtulun.Çünkü ne düşünürsek onu hayatımıza çekeriz. Aklınıza kaçırılabilir düşüncesi geldiğinde hemen başka bir düşünceye geçin. Kaçırılma korkusunu aşamıyorsanız bir uzmandan destek alın. Aksi halde bu korkunuzu, hayata olan güvensizliğinizi çocuklarınıza da aktarırsınız.
Bu yapmamız gereken davranışın bir tarafı.
Diğer taraf ise, çocuğumuzu severken nasıl sevdiğimizle alâkalı. Her anne baba çocuğunu sever ancak bazı anne babalar bu sevmeyi abartmakta hatta dudaktan öpmektedir. Bu davranış son derece yanlış. Nedenine gelince; 3-5 yaşlarını kapsayan cinselliği tanıdığı (fallik) dönemde çocuk; cinselliği öğrenir; karşı cinsten ebeveynini paylaşmaz hatta sahiplenme davranışı gösterir… Bu yaş döneminde annesiyle evlenmek istediğini söyleyen çok erkek çocuk görülmektedir mesela…Ya da babasıyla evlenmek istediğini ifade eden kız çocukları…Bu dönemin sonunda ise, babasına ya da annesine karşı hissettiği cinsel dürtüler baskılanır. Yine bu dönemlerde cinsel uyarılar içeren mesajlardan uzak durulması gerekmektedir. Örneğin dudaktan öpme, poposuna dokunma, şaplak vurma, öpme davranışı gerçekleştirirken, çocuğunuzu cinsel istismara açık olmasına neden olabilirsiniz.
Bir takipçim demişti ki “Ben çocuğuma diyorum ki; “dudaktan popondan öpüyorum ama benden başka kimseye öptürme. Dedene, babana, amcana, yabancıya…” Fakat bir gün amcası poposuna hafifçe şaplak vurmuş, çığlık çığlık bağırıyor, ağlıyor kendisine dokundu diye. Ne yapmalıyım bu durumda hocam?”
Yapacak tek şey kendinize mübah saydığınız davranışı yapmamak çocuğunuza…Zira çocuğa yapılmaması gereken davranışı yapıp, sonra da öğüt verirseniz; baba ya da amcadan gelen küçük bir davranışı çocuğun yanlış anlayıp zihninde fırtınalar esmesine neden olabilirsiniz…O yüzden çocuk, karşısındaki kişi kim olursa olsun, kendi bedeninin özel olduğunu bilmeli. Ayrıca da kendine ve bedenine saygı duymayı da…

Eğer dudaktan öperseniz neler olabilir?

a. Normal Ebeveyn-çocuk ilişkisinden çok, sapkın(ensest)ilişkiyi çağrıştırabilirsiniz çocuğunuzun bilinçaltında farkında olmadan.

b. Öyle olmasa bile, çocuk bilinçaltında kendisinin böyle bir sapkınlığı yaşadığı düşüncesi geliştirebilir. Ya da tacize uğradığı düşüncesini…

c. Ergenlik ve yetişkinlikte, bu erkek çocuklar aşık olamaz, sevemez, sevgili değiştirip durabilir. Anneye benzer birilerini arar hayat boyu ve mutlu olamayabilir. Ayrıca böyle kız çocuklarında da aynı durum geçerli baba-kız arasındaki ilişkide…

d. Dudaktan öpüşmenin doğru olduğuna inanıp, erkek-kız kardeş arasında da bu davranışı gerçekleşebilirler ve siz ensest ilişki tohumları atmaya neden olabilirsiniz farkında olmadan…

e. Ya da başkasının dudağından öpmesinin sevgi gösterisi olduğuna inanıp ses çıkarmaz ve tacize kapı aralamış olursunuz,
hem de istemeden.

Ayrıca dudaktan öpmek; tükürük ve boğaz salgıları aracılığıyla bulaşan;
yüksek ateş, halsizlik, boğaz ve baş ağrısı, ilerlemiş durumda tedavide geç kalınırsa dalak yırtılmasından menenjite, zatürree’den kalp zarının iltihaplanmasına neden olabilen; “Enfeksiyöz Mononukleoz”a da neden olabilir., (bknz. Enfeksiyon mononükleaz)

Ayrıca ‘aşkım, sevgilim’ kelimelerinin kullanılması da doğru değil evlatlar için…Bu kelimeleri eşiniz için kullanın ama çocuklarınıza o kelimelerin yerine ‘yavrum, canım kızım ya da canım oğlum vb. sözler, ebeveyn-çocuk ilişkisini çağrıştırması bakımından daha doğru kelimelerdir.

Peki biz hiç mi çocuğumuzu, torunumuzu sevmeyeceğiz? Tabi ki seveceğiz. Ama samimi, içten, sevgi dolu ve de ŞEFKATLE…Cinselliği çağrıştıracak bölgelere dokunmadan…

Sevgiyle kalın…
Ayşegül Özkonak
05052509633
www.aysegulozkonak.com
aysegulozkonak@gmail.com
www.aysegulozkonak,com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

ERGENLİK ÇAĞINDAKİ ÇOCUĞUM BENİMLE KONUŞMUYOR

ERGENLİK ÇAĞINDAKİ ÇOCUĞUM BENİMLE KONUŞMUYOR
Ergenlik çağındaki bir çocuğun içe kapanık olmasının pek çok nedeni vardır.
Bunlardan en önemlisi; eğer ergen anne babayla konuşmaktan kaçınıyor, kısa cevaplar veriyor, soruları geçiştiriyor, sır saklıyorsa; ebeveynine güven duymuyordur.
Anlık ya da geçmişte yaşadıklarını, duygularını, fikirlerini paylaşacağı zaman, ağzını her açtığında susturulan, eleştirilen, yargılanan, suçlanan, değiştirilmeye çalışılan, onaylanılmayan, anne baba tarafından dinleniyor görünüp, dinlenilmeyen, sürekli kontrol altında tutulan, gereksiz baskı uygulanan, yönlendirilmeye çalışılan, olduğu gibi kabul edilmeyen ergen; sır saklar, ebeveyniyle kendi arasına duvar örer.
Onunla arkadaş değil, DOST EBEVEYN olmak çözüm sağlar.
Sevgiyle kalın.

Ayşegül Özkonak

Aile Danışmanı
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
aysegulozkonak@gmail.com
info@aysegulozkonak.com

ÇOCUĞUMDA SORUN VAR

ÇOCUĞUMDA SORUN VAR

Araştırmalara göre, baskıcı anne babaların çocukları özgüvensiz, takıntılı, dikkat dağınıklığına sahip çocuklar olmaktadır. Bu çocuklar ergenlikte de, yetişkinlikte de sosyal iletişim konusunda sıkıntı yaşayabilmekteler.
Aynı şekilde fazla korunan çocuklar da özgüven sorunu yaşamaktadır. Dr.Robert Rosental’ın 400 çocuk üzerinde yaptığı araştırmaya göre sürekli korku ve özgüven sorunu yaşayan çocukların IQ ‘ları (zeka seviyeleri ) da düşmektedir.

Sevgili anne babalar; eğer çocuğumuzun toplumunda belli bir yeri olan, iki ayakları üzerinde durabilen, saygın kişiliğe sahip bir birey olarak hayatına devam etmesini istiyorsak;
1. Onlara özsaygı, özgüven, özbenliklerini kazanmalarında yardımcı olalım.
2. Onları dinleyelim.
3. Aşırıya kaçmadan sevgi ve ilgi verelim.
4. İhtiyacı olduğunda destek olalım.
5. Ona güvenelim.
6. Bir birey olduklarını aklımızda tutarak saygı gösterelim.
7. Çocuk merkezli aile olmaktan da uzak duralım.
8. Kararında tatlı bir disiplin verelim.
9. Anne ya da babasını kötülemekten de uzak duralım. (Aksi halde güvensiz olur. )
10. Aşırı serbest bırakmaktan, aşırı disiplinden, aşırı kontrolcülükten, yönetmekten uzak duralım.
11. Sorumluluk verip, takibini yapalım ki kendisine güveni artsın.
12. Ona karşı bağımlılıktan uzak duralım ki, kimseye bağımlı olmasın.

Sevgiyle kalın 🙂
Ayşegül Özkonak Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

ÇOCUKTA BAŞARI İÇİN

ÇOCUKTA BAŞARI İÇİN
Bugün bir anneyle tanıştım. Çocuğunun başarısızlığı ile ilgili kaygısı öyle çoktu ki, ” Oğlumun başarısını istiyorum”
derken, konuşmalarından ve ses tonundan o isteği, arzusu, heyecanı hemen hissediliyordu. Biraz daha konuşunca çocuğun genetik annesi olmadığını, hatta babasının ikinci eşi olduğunu anladım. İçtenlikle, samimiyetle konuşan, yüreği sevgi dolu bu güzel anneyi yürekten kutluyorum. 😊

Çocukta başarı için;
1. Çocuğun kişilik rengini bilmek,
2. Hangi motivasyona sahip olduğunu bilmek,
3. Temsil sistemlerini bilmek,
4. Metaprogramları bilmek,
5. Hangi çoklu zekaya sahip olduğunu bilmek,
6. Hedefini, değerlerini bilmek,
7. Nelerden zevk aldığını, hoşlandığını, umutlarını, hayallerini bilmek,
8. Sevgi Dillerini bilmek,
9. İlgi odaklarının neler olduğunu bilmek,
10. Sorunlarını ve çözüm yollarını bilmek,
11. Alışkanlıklarını bilmek,
12. (Boşanmış bile olsa) Anne – baba – çocuk ilişkisini, iletişimini, çocuğa nasıl davrandıklarını bilmek, o doğrultuda da başarısı için çocuğa destek olmak gerekir.

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

Ayşegül Özkonak