Ayşegül Özkonak

Sosyolog ve Aile Danışmanı

Month: Mayıs 2021

DUYGULARI ANLAYABİLMEK

DUYGULARI ANLAYABİLMEK

Geleneksel aile ortamında büyüyen anne babamıza kendi duyguları sorulmadı. Ne hissettiklerini bilemediler. Doğal olarak onlar da bize bir durum ya da olay yaşadığımızda, hangi duyguda olduğumuzu sormadılar.
Çocukluğumuzdan bu yana kendimizin farkına varamadık.

Kimse bize yaptıklarından dolayı; “Canım benim, seni üzdüm mü?
Kırdım mı?
İncittim mi?”
Demedi.

Ağladığımız zaman, belki de; “Sus ağlama. Ağlama dedim sana.
Mızmızlanma! “
Öfkelendiğimizde ise;”Sesini yükseltme!”
Dendi.

Belki de hayal kırıklığına uğradığımızda, kendi başımıza kalıp; “Bu olayda ben ne hissettim? Sanırım hayal kırıklığına uğradım. ” bile Demedik. Diyemedik.
Çünkü insani, doğal duygularımız bastırıldı.

İşte bu duygu bastırma nedeniyledir ki, tüm ilişkilerde sorunlar yaşanıyor. Kadın “Eşim beni anlamıyor, duygularımı, üzüntümü fark etmiyor” Diyor. Dolayısıyla kadın kendini kocasına, erkek karısına; güvenle bırakamıyor. İletişim sorunları yaşanıyor.

Kayınvalidesiyle ve eşiyle sorun yaşayan bir danışanıma soruyorum;
“Bu durum sana ne hissettirdi?”
Verdiği cevap;
“Sanırım yaptıklarının hatalı olduğunu düşündüler.”

“Onların düşüncelerini değil, senin kendi hislerini istiyorum. Mesela kırıldın mı, üzüldün mü?”
Diye sorunca, zorlansa da kendi duygularını ifade etmeye başlıyor. Zorlanıyor, çünkü şimdiye kadar ne hissettiğini ona soran olmamış.

Plutchik, duyguları 8 temel kategoriye ayırmış: sevinç, güven, korku, şaşkınlık, üzüntü, tiksinme, öfke ve beklenti.
Duygular birleşerek, başka duyguları oluşturabilmekte.
Dolayısıyla pek çok duygu var.
Optimizm, sevinç,
umut, beklenti,
telaşlılık, korku,
aşk, güven,
suçluluk,
haz, sürpriz
teslimiyet,
merak, içlilik, üzüntü
hayranlık, umutsuzluk
utanç, tiksinme
onaylamama,
inanamama
hiddet, öfke, pişmanlık,
kıskançlık,
aşağılama,
kin, marazilik, sinirlilik,
kibirlilik, baskınlık vb.

Duyguların tamamı rahatlıkla 100’ü geçer. Hepsini fark edebilir miyiz?… Bunun için uğraşmak gerek sanırım.

Peki kendi duygularımızı anlayabilir miyiz?
Tabii ki.
Başkalarının duygularını anlayabilir miyiz?
Elbette.
Beden dilini okuyarak karşımızdaki insanı duygularını anlayabiliriz.
Bedenimize odaklanarak da, kendi duygularımızı…
Duygularımızı anladığımızda, kendimizi daha iyi ifade edebiliriz.
Hem kendimizin, hem başkalarının duygularını anladığımızda, empati yapabildiğimizde ise; iletişimimiz daha güçlü olacaktır.

Hadi bugün duyguları anlama günü olsun.

Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak
http://twitter.com/aysegulozkonak
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

Zeigarnik Etkisi

ZEİGARNİK ETKİSİ İnsanlar tamamlanmamış yaşantılarını, tamamlanmış olanlardan daha önce ve daha net bir şekilde anımsama eğilimindedirler. Meselâ yarım kalmış bir iş, bitirilen bir işe göre zihnimizi daha çok meşgul eder. Enerjimizi çeker. Nasıl ki bilgisayarımızda her seferinde yeni sayfalar açmışız, kapatmayı unutmuşuz ve bilgisayarımız yavaşlıyorsa; zihnimiz de öyle olur. Yapılacaklarımızı ertelemeye, ötelemeye, tembel, bıkkın ve isteksiz olmaya başlarız.

Şimdi düşünün….

Yarım kalan işleriniz var mı?

Yakınlardaki yarım bıraktığınız işleri hemen tamamlasanız o sıkıntıdan kurtulsanız, daha enerjik olsanız nasıl olur?

“Peki hocam, daha geçmişteki zihnimizi meşgul eden yarım kalanları ne yapacağız? “Diye sorarsanız;

Onları da olması gerektiği gibi zihninizde tamamlayın. Olmuş, bitmiş gibi; gerekiyorsa zihninizde vedalaşın ve özgürleşin.

Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak

ANNELERİMİZ

ANNELERİMİZ

Bugün annemi ve benim hayatımdaki rolünü, katkısını düşündüm. Hayatım ve onunla yaşadıklarım, film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
Aklıma ilk gelenleri yazdım.
Belki sizin de anneniz; size fark etmeseniz bile kimbilir neler öğretti, hayatınıza neler kazandırdı?
“Hiç kazandırmadı”Deseniz bile mutlaka hayatınıza bir şekilde dokundu. Çünkü ilk öğretmenlerimiz ana babalarımız.
Annelerinizin hayatınıza neler inşa ettiklerini düşünün ve yazın. Daha fazlasını görüp şaşıracaksınız.

Sevgiyle kalın.

ANNEME
İlk sevgiyi sende buldum, senden öğrendim.
Çocukları dövmeden sevgiyle eğitmeyi, senden öğrendim.
Çocukken fark etmedim ama; anne ve ve öğretmen olduğumda bunun daha fazla farkına vardım…
Babama ve bizlere yaptığın tüm özverili davranışlarını gördükçe;
aile kavramını ve nasıl mutlu etmem gerektiğini öğrendim.
Sevgiyi, saygıyı, dürüstlüğü…
Şefkati, merhameti, hoşgörüyü, vicdanı senden öğrendim.
Duyguyla değil mantıkla davranmayı,
Haksızlığa karşı gelmeyi ama tamah etmemeyi yine senden öğrendim.
Doğayı, tüm canlıları sevmeyi ve korumayı,
Bilgili- bilgisiz, fakir- zengin, güzel-çirkin ayrımı yapmadan insanı insan olarak görmeyi…
Onları dinlemeyi, anlamayı, anlayabilmeyi…
Yapılan herşeye rağmen affetmeyi, kin tutmamayı, küsmemeyi, senden öğrendim.
Sabrı, azmi, cesareti,
Çalışmayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, üretmeyi, öğrenme merakımı, okumayı, kendimi geliştirmeyi…
Öfkelendirecek bir durumda, öfkeye yenik düşmeden, mantıklı davranmayı.
Ortamı sakinleştirmeyi ve sakin kalabilmeyi.
Olayların iyi yanını görebilmeyi,
Zorluklarda soruna değil, çözüme odaklanmaya senden öğrendim.
Ahde vefayı, senden öğrendim.
Empati yapabilmeyi.
Duygusal değil, mantıklı davranabilmeyi.
Yardımseverliği, verici olmayı, iyi niyeti senden öğrendim.
Kimseye kusur ya da kulp bulmamayı senden öğrendim.
Doğru bildiğim şeylerde gerektiğinde mücadele etmeyi, kendimi ve başkalarının hakkını da savunmayı senden öğrendim.
Görgü kurallarını, topluma saygıyı senden öğrendim.
Gerektiğinde “hayır” demeyi, senden öğrendim.
Yaptığım her işin en iyi olması için elimden gelenin en iyisini yapmayı, yine senden öğrendim. Çünkü hep mükemmel olsun isterdin.
Doğru bildiğim konuda cesaretli olmayı ve insanlara o doğruyu kırmadan, incitmeden nasıl aktarmam gerektiğini senden öğrendim.
Güçsüzü koruyup kollayıp kanat germeyi,
Mutlu etmeyi, mutlu olmayı senden öğrendim.

Canım annem; şimdi düşünüyorum da, “beni okutmadılar” desen bile, çocukluğumdan bu zamana kadar benim “yaşam koçum” “öğretmenim”, “yol göstericim” olmuşsun.
Hayatımın en büyük armağanısın.
Annem olduğun için, Rabbime sonsuz şükürler olsun.
Sevgiyle ellerinden öpüyorum.
Rabbime emanetsin.

Ayşegül Özkonak

Ayşegül Özkonak