Ayşegül Özkonak

Sosyolog ve Aile Danışmanı

Month: Haziran 2020

DÜĞÜN YAPMALAR SONA MI ERİYOR?

DÜĞÜN YAPMALAR SONA MI ERİYOR?

Coronadan dolayı düğünler ertelemekte ya da az sayıda davetli ile kısa sürede gerçekleşmektedir.

Bir kız annesi diyor ki; “Kızım yakında evlenecek. Ben o kadar eşin dostun düğününde, kaç kişiye altın götürdüm. Düğün yapacağım ki, o altınların karşılığı gelecek. Hem kızımın mürüvetini de görmeye hakkım var. O yüzden kızımın şöyle dosta düşmana karşı, şaşaalı bir düğünü olmalı. Oğlan anası babası olmak kolay mı? Düğün de yapacaklar. Takı da takacaklar. Benim kızım paha biçilmez altın kıymetinde. Ona göre…
Hamama giren terler. Yapsınlar düğünlerini. ”

Kız diyor ki;
” Ben eskiden beri düğün tantanasından nefret ederim. Ne o öyle. Geleni gideni. El öpmeleri; milleti eğlendirmeleri falan? Diyordum. O parayla yurt dışı balayına gidelim diye düşünüyordum. Hatta; ilk başlarda nişanlım da ben de düğün istemiyorduk. Ama annem, teyzem ve ablam
“Düğün bir kere olur. Oğlan tarafına ne yaptırırsan, şimdi yaptırırsın. Daha başka yaptıramazsın. Hem biz senin düğünde oynayacağız.” Yapalım” demişlerken, düğün yaptır. Hem Elalem ne der? Nikahtan gitme mi olurmuş? Babanın ve bizim bir şerefimiz var.” diyorlar. Galiba düğün yapacağız. ”

Oğlan annesi; “Hocam, gelinimiz başta düğün istemiyordu. Ablası, annesi, teyzesi” Düğün olsun. Bir kere olacak. ” diye tutturdular. Gelinimiz fikir değiştirdi. Hocam, inanın düğün masrafından belimizi büküldü. Emeklilikten sonra o kadar borca girdik. N’olur, yazılarınızda bunu da söyleyin. Şu düğün teranesi bir son bulsun. Aileler de rahatlasın. ”

Damat; ” Nişanlım da, ben de düğün istemiyorduk. Ama ailesi baskı yaptı. Annem, babam emekli. Beni ve kardeşlerimi okutmak için yıllarca emek ettiler. Ben 1,5 yıldır çalışıyorum. Bir birikintim yok. Ailem düğünde destek oluyor. Ama bana yapılan harcamadan sonra, kardeşlerim evlenirken de aynı harcamalar olacak. O zaman ne olacak? Onlara bizim düğün benzeri yapmasalar; kardeşlerim, yeni gelinler, dünürler sorun ederler. Yapsalar, anne babam bellerini doğrultamazlar. Ben ne kadar yardım edebilirim ki? Benim de kendime göre harcamalarım artacak.
Lütfen bu düğünler son bulsun. ”

Sizin yorumlarınız benim
için önemli.

Sizce;
a. Düğünler, eski şatafatlı haliyle devam etmeli mi?

b. Daha sade ve gösterişsiz mi yapılmalı?

c. Hiç yapılmamalı mı?

Beyin fırtınası yapalım mı?

1. Sizce yeni evlenen bir çift kaç liraya evlenmekte? (Alınan takılar da dahil.)
Tabii ki, bu miktar kişiden kişiye, bütçeden bütçeye değişir.

2. Kendilerine ait bir arabaları yoksa (ki çoğunun yoktur); şatafatlı düğün parasını düğüne vermek yerine; o parayla, almak istedikleri arabayı alabilirler mi?

3. Kendilerine ait bir evleri yoksa (ki yoktur); şatafatlı düğün parasını düğüne vermek yerine; o parayı, almak istedikleri evin peşinatına ayırabilirler mi?

4. Şatafatlı düğün yerine, yapılması elzem olan ne varsa yapabilirler mi?

5. Alacakları eşyaları minimalist yaşama göre seçseler; aylarca borç ödemekten kurtulsalar nasıl olur?

Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633
www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak
http://twitter.com/aysegulozkonak
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman
#Nlp #okul #başarı #profesyonelkoç #eğitim #seminer #ilişkiler #kadınlar #erkekler #evliliktesorunlar #evlilikteçözüm #ikiliilişkiler #ekonomi #eşilişkileri #aile #kişiselgelişim #eğitimkoçu #annebabaçocuk
#BÜTÜNSELDÖNÜŞÜMKOÇLUĞU

İNSANLARA KARŞI GÜVENSİZ MİSİN?

İNSANLARA KARŞI GÜVENSİZ MİSİN?
Güven; ikili ilişkilerde de, iş ilişkilerinde de çok önemli.
Güven olmadan, iş ilişkisi de evlilik de, özel ilişkiler de, sosyal ilişkiler de yürümez. Yürüyemez.

Güven yoksa huzur, mutluluk, düzen, dinginlik ve buna bağlı olarak başarı da gözlenemez.

Başkalarına güvenebilmek de öyle…
Başkalarına güvenebilmek derken; eğer birilerinden yaşamında darbe aldıysan; o insanlara bir daha güvenmezsin. Bu normaldir ancak, bunu tüm yaşamına genelleştirmen doğru değildir.

Seni inciten, üzülmene, kırılmana, güvenini kaybetmene neden olan yaşadığın bir olay ya da bir birey var; haklısın.
Güven sorunu olumsuz durumlarla karşılaşan her insanda görülebilir. Bununla birlikte unutmamalısın ki güvensizlik duygusu senin geleceğe adım atmanı önleyebilir. İş ilişkilerini ve özel ilişkilerini bozarak, ikili ilişkilerde kapanılmaz yaralar açabilir. En önemlisi senin ruh sağlığını bozabilir… Hiç kimseye güvenememek seni rahatsız eder. Güven yoksa huzur da yoktur, beraberlik de, başarı da, sevgi de, aşk da…

Birisi yaptığı yanlıştan dolayı sana hak veriyor ve bir daha o davranışı yapmayacağını söylüyorsa ve bunda samimiyse ona zaman tanı.

Kestirip atmak, iş arkadaşınsa ileride birlikte yapacağınız o çok güzel işleri yapamamanız demektir.

Sevdiğin biriyse, o zaman da yaşayacağınız güzellikleri, mutluluğunuzu kaçırman demektir…

Bunu söylerken tabi çok büyük hatalardan bahsetmiyorum.

Peki büyük hatalar neler?…

O hatalar, neye ve kime göre olduğuna bağlı olarak değişir.

Not: Güvensizlik; tüm hayatını ya da hayatının bazı bölümlerini gereğinden fazla olumsuz etkiliyorsa ve bu konuda sorun yaşıyorsan; bir uzmandan destek almalısın.

Huzurun, mutluluğun ve başarın için…
Sevgiyle Kal…

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633
www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman
#Nlp #okul #başarı #profesyonelkoç #eğitim #seminer #ilişkiler #kadınlar #erkekler #evliliktesorunlar #evlilikteçözüm #ikiliilişkiler #ekonomi #eşilişkileri #aile #kişiselgelişim #eğitimkoçu #annebabaçocuk
#BÜTÜNSELDÖNÜŞÜMKOÇLUĞU

İLİŞKİLERDE ÇÖZÜM ARAYIŞI

İLİŞKİLERDE ÇÖZÜM ARAYIŞI
Kendini bitmiş, tükenmiş değersiz, çaresiz ve kullanılmış hissetmeye mi başladın?
Yüreğinin sesine ne zamandır kulak vermiyorsun?…

Hayatını paylaştığın eşinle ne zamandır sorunlar yaşıyorsun?Haykırıyorsun ama seni dinlemiyor, duymuyor?
Peki ya sen onun haykırışlarını?…

Onunla paylaştığın şeyler ne zamandır azaldı ya da bitti?

Eskiden o gelecek diye yaptığın makyaja, giydiğin güzel elbiseye, sıktığın parfüme artık son mu verdin?…
(Flört aşamasında randevuyu kaçırma pahasına da olsa, kadınının en sevdiği çiçeği almak için koşuşturmaların, ne zaman ‘boşveeer ne çiçeğiymiş’ e dönüştü?)
Unuttun mu, sırf onun için özenle hazırladığın sofrayı…Sürprizleri…
Çocuklarınız doğduğunda yaşadığınız mutluluğu?Hastalandıklarında, birlikte ağlamalarınızı?…
Unuttunuz mu okula ilk başladıkları o heyecanınızı?

Yıllar geçti çocuklar evden ayrıldı ve ikinizden biriniz zamanınızın çoğunu tamamen işinize mi verdiniz?

Sen eşinin /eşin senin anne- baba bağımlısı veya çocuklara aşırı düşkün olduğundan mı şikayetçi?

Belki de cep telefonu/alkol bağımlılığından…

Birbirinizi ikinci plana mı atıyorsunuz?

Ne zamandır önem vermiyorsunuz birbirinizin duygularına?

En önemlisi de kendininkine?…

Kendini ne kadar tanıyorsun?
Peki ya eşini?…
Eşinin sevgi dillerini biliyor musun?
Yoksa onu kendi diline göre mi seviyorsun?

İkiniz de esas sorununuzun ne olduğunu hiç düşündün mü?
(Görünen sorundan bahsetmiyorum.)
Belki biliyordun da duymazdan, görmezden mi geldin?

Başlangıçta her şey çok güzeldi de şimdi değişen ne?

İlişkinizi hiç değerlendirdin mi?…

Aklında olsun. Bir ilişkide bir sorun varsa tek taraflı değildir.

Papağan niye kafestedir?
Hep o çok övündüğü güzel tüyleri yüzünden değil mi?..

“Ben iyiyim, güzelim/yakışıklıyım.”
“İyi eğitime sahibim, iyi kazanıyorum. ”
“İyi bir anne/babayım” veya “iyi bir eşim” mi diyorsun?

Peki eşinin gözünden baktın mı hiç evliliğinize?

Sen ve eşin nerede hata yaptınız?
Eğer bunu dürüstçe kendine sorabiliyorsan çözüm arıyorsun demektir.

İlk adımı atan sen ol.

Her Şeyin Bir Çözümü Var.
Çözüm Sende…

Sevgiyle kal…
Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

Aile Danışmanı

SINAVDAN BİR GÜN ÖNCE YAPMANIZ GEREKENLER:

SINAVDAN BİR GÜN ÖNCE YAPMANIZ GEREKENLER:

1. Ders çalışmayı bırakın.

2. Dinlendirici bir müzik eşliğinde doğada yürüyün. (Mozart K. 448 dinleyebilirsiniz. )

3. Sevdiklerinizle ama sınav konuşmadan sohbet edin.

4. Akşam yemeğinde sağlığınızı bozabilecek ve alışık olmadığınız besinlerden uzak durun.

5. Uykudan önce korku filmi izlemekten uzak durun.

6. Uyumadan önce ılık bir duş alın; yatağa uzandığınızda sizi mutlu eden hayaller kurun.

7. Sınava belgelerini akşamdan hazırlayıp bir zarfa yerleştirin.
(Kimlik belgesi, en az iki adet koyu siyah ve yumuşak kurşun kalem, kalemtıraş, leke bırakmayan yumuşak silgi, bandajı çıkarılmış şeffaf pet şişe içerisinde şu).
Bunların dışındaki her şey yasak biliyorsunuz.
(Çanta, cüzdan, cep telefonu, telsiz, radyo, saat, bilgisayar, kamera, kablosuz iletişim sağlayan cihazlar, kulaklık, kolye, küpe, bilezik, yüzük, broş, her türlü elektronik ve mekanik cihazlar, databank sözlük, hesap makinesi, kâğıt, kitap, defter, pergel, açıölçer, kesici ve delici aletler.)

8. Sağ yanınıza yatarak ve sağ burun deliğini kapatarak, sol burun deliğiyle nefes alıp verin. Böylece parasempatik sinir sistemi devreye girer. O da iç organları rahat çalıştırır, daha kolay uykuya dalarsınız.

9. Çalar saati kurun.

10. ” Ya uyanamazsam?” Düşüncesi gelirse; “Düşündüğümü düşündüm. İptal iptal iptal” deyip, içinizden; “sabah 6:00 da kalkıyorum”. Talimatı verin. Bilinçaltınız sizi anlar. ( Bu uygulamaya 3 hafta öncesi başlamanız düzenli kalmanızı sağlar.)

#SINAV SABAHI YAPMANIZ GEREKENLER:

1. Sınav günü sabahı uzun zincirli glikozdan oluştuğu için haşlanmış patates yemeniz, enerjiyi artırır. Şekerden uzak durun. Şeker kan şekerini birden yükseltir ve uyku geririr. Besleyici gıdalar alın. Gazlı içecek ve kafeinden uzak durun. ( Patates yemeye 1 hafta önce başlayabilirsiniz. Sindirimi de rahatlatır.)

2. Trafik olabileceği için yola erken çıkın.
En geç sınavdan yarım saat önce okulda hazır bulunun.

3. Sınav stresinizin yükseldiğini fark ederseniz; nefes egzersizi yaparak gevşeme durumuna gelin.

4. “Ya başaramazsam, heyecanlanırsam? Kodlamayı yanlış yaparsam? ” Düşüncesi gelirse; “Düşündüğümü düşündüm. İptal iptal iptal” deyip,
“Sınavı başarabilirim” diye düşünün ve içinizden bu cümleyi tekrarlayın. Sizin durumunuzda olan herkes, şu an sizin gibi; aklınızda olsun.

5. Sınav başlarken saatinizi ayarlayın.

6. Talimatları dinleyin.

7. Sınavda, deneme sınavlarında izleyip de başarılı olduğunuz sırayı izleyin.

8. Soru köklerine dikkat edin; “… değildir?”,
“…. yoktur?”,
“… olamaz?” şeklinde olumsuz olarak verilir önce bu kelimelerin altını çizerek okuyup cevaplayın.

9. Uzun ve karışık görünenleri sonraya bırakın.

10. Paragraf ya da bir parçaya bağlı sorularda, paragrafı ya da parçayı okumadan önce, alttaki soruyu okuyarak zaman kazanın.

11. Doğruluğundan emin olduğunuz şıkları dikkatle kodlayın.

Hepinize başarılar diliyorum.

Not: Sınava gireceklere faydalanmaları için paylaşabilirsiniz.

Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak
Eğitim Koçu

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

İKİNCİ EVLİLİĞİ YAPMAYI MI DÜŞÜNÜYORSUN ?

İKİNCİ EVLİLİĞİNİ YAPMAYI MI DÜŞÜNÜYORSUN?

İlk eşini kaybettin ya da boşandın…Belki çok acı tecrübe yaşadın. Onu atlatmaya çalıştın. Aylar, hatta belki de yıllar geçti… Her şey geride kaldı. Çektiğin acılar, sıkıntılar seni daha da olgunlaştırdı. Yalnız da yaşanmıyor…
Hayatı beraber paylaşabileceğin; bir çay ya da bir kahveyi karşılıklı yudumlayabildiğin, seni anlayabilen bir eşe ihtiyaç duyuyorsun…Dolayısıyla da yeni bir evliliği düşünüyorsun. Belki de aradığın eş, eski eşine benzer özellikte ya da tamamen farklı olsun istiyorsun…

Bununla birlikte, öncelikle kendini tanımalısın.

1. Sen hangi özelliklere sahipsin?
2. Bir eş olarak nelere cevap vermeye hazırsın?
3. İlk evliliğinde yaptığın hataların ayırdına varabildin mi?
4. Bunlar nelerdi ve ikinci eşe bu hatayı yapmamayı göze alıyor musun?
5. Evlilikten ve eşten beklentilerin neler?
6. Nereye kadar evet diyebilirsin?
7. Kırmızı çizgilerin neler?
8. Nereye kadar hayır diyorsun?
9. Nasıl özellikte bir eş istiyorsun?
10. Eş kriterin çok mu yüksek?
11. Diyelim ki bir adayın var.
İkinci eş adayını ne kadar tanıyorsun?
12. Onun hangi özelliklerini biliyorsun?
13. Eğer onun da ikinci evliliği ise içsel sorunlarını çözmüş mü, geçmişiyle hesaplaşmayı bitirmiş mi?…
14. Yaş uygunluğunuz var mı?
Bil ki, bunlar da çok önemli unsurlar.
15. Sence nelere sinirlenir, nelere çok fazla tepki verir?
16. Senin beklentilerine ne kadar cevap verebilir?
17. Hizmet davranışını yapar mı,
onay sözcükleri kullanır mı,
birlikte vakit geçirmekten hoşlanır mı, dokunsallıkla arası nasıl, sürprizlerden hoşlanır mı hoşlanmaz mı?
Yani sevgi dili sıralaması ne?
18. Senin hoşlandığın şeylerden hoşlanır mı?
19. Aranızdaki uyum nasıl?…Her anlamdaki uyum… Eğitim, kültür, fiziksel, ruhsal, tensel, dini inanç, siyasi görüş, aile yapıları vb.

Diyelim ki tüm bu sorulara cevap verdin ve adayının evlilik teklifine evet dedin…

Şunu da hatırla. Dört dörtlük insan yok bu hayatta.

Her insanın kusurları olabileceğini kabul et. Yani fazla beklenti içine girmekten ve en önemlisi; evlenmiş olmak için evlenmekten uzak dur.

Ayrıca evlenirken de çocuklarına bir anne/baba seçmek yerine; kendine sevip saygı duyduğun ve sevilip saygı gördüğün bir eş seçmelisin.
Çocuğunun zaten bir anne / babası var.

Eğer ikinizin de çocukları varsa çocuklara durumu belirtmelisin. onay almak demiyorum dikkat et. Sadece belirt.

Adayınla onları tanıştır. Onlarla önceden konuş ki sorun olmasın. Kesin net çizgileriniz olmalı her iki tarafla ilgili.
Sizin dışınızdakiler, sizin kişisel ve evlendiğinizde; ailesel sınırlarınızı aşmamalılar. Aksi halde, çıkabilecek olumsuzluklar durumunda siz iki arada kalıp bunalmamalısınız.

Eş adayınla ilgili olarak; çocuklar ve ikinci evliliğinle ilgili paylaşmak istediğin ne varsa (eski eşle, çocuklarla ne zaman görüşülmeli, nafaka durumu, bütçe ayarlanması vs.)baştan konuş. Bu durumlar sonradan sorun olmamalı.

Bir danışanım demişti ki: ‘Hocam eşimin eski eşinden iki çocuğu var. Ben onlara merhametle yaklaşıyorum. Ama onlar ne zaman annelerine gidip gelseler, bana düşmanca davranıyorlar. ‘
Aklında olsun. İlk evliliklerden olan çocuklar ikinci evliliği sabote etmek isteyebilirler. Anne-babalarının zamanla yeniden biraraya gelecekleri hayalini kurabilirler. Sen ne kadar iyi ebeveyn olmaya çalışsan da senin sabrını zorlayacak davranışlarda bulunabilirler. Buna hazırlıklı olmalısın.

İlk zamanlar eski eşe kıskançlık duyabilirsin. Belki de onun çocuklarını gördüğünde bu durum seni rahatsız bile edebilir. Çocukların sana tutumu da bu durumu pekiştirebilir. Eğer öyleyse çocuklara onların anne/babasının yerini almadığını, onun bir anne/ babasının zaten olduğunu, ancak anlaşamayan ailelerde boşanmalar ve yeniden evlenmeler olabileceğini, hayatın devam ettiğini, yalnız yaşanmayacağını, fakat birlikte uyum içinde onlarla yaşayabileceğinizi, her sorununda seninle paylaşmak istediği herhangi bir şey olursa; onun yanında olduğunu uygun dille anlatman ve de senin mantıklı davranman onun korkularının da yok olmasına neden olabilir.

Çocukları sana anne/baba demeye de zorlamamalısın.
Bunu da açıkça dile getir ki ileride çocuğun ya da onun çocuğu seni eşinden ayırma çabalarına girmesin. Her iki tarafa laf getirip götürme davranışı sergilemesin.

Ve şunu da unutma.
Siz birbirinizi seçtiğinizi ve bu konuda kararlı olduğunuzu vurgular ve tutarlı davranışlar sergilerseniz, bir süre sonra çocuklar da bu duruma ayak uyduracaklar, sizi kabulleneceklerdir.

Ayrıca eski eşinin hiç ama hiç bir şeyiyle kıyas yapmamalısın. ‘O olsaydı ne yapardı? Nasıl davranırdı ?’ vs. Düşüncesinden uzak durmalısın. Eğer böyle düşüncelerin varsa, eski eşinle ilgili ruhsal ve enerjisel bağını koparmamışsın demektir.

Bazen onun ya da senin ilk eşiniz pişmanlık duymuş ve zaman zaman da çocukları görme bahanesiyle samimiyeti sürdürme çabasına girebilir. Hatta bunu açıkça da dile getirebilir. Bu konuları baştan ayrıntısıyla konuşmalı, birbirinizin güvenini kazanmalısınız.

Yeni eşin, eski eşle gizli görüşme yapmamalı; ya da senin eski eşin varsa, sen de yapmamalısın. Hayatında yeni bir sayfa açtın unutma.

Onun eski eşini kıskanmana da gerek yok…

Eğer kıskançlık yaşıyorsan bil ki, kaybetme korkusu yaşıyorsun.

Düşün. Eğer eşin önceki eşini isteseydi onunla evli kalır, seninle evlenmezdi. Şu an senle evli öyle değil mi?
Yani seni seçti. Bu durumda olmadık sorunlar çıkararak evliliğinde de sıkıntı yaratmamalısın.
Eğer aşırı bir kıskançlık varsa; bu konuda bir destek alabilirsin.

Bir önemli ayrıntı da şu. İlerleyen dönemlerde de eşinle tartışmalarda onun canını acıtacak, eskiyi hatırlatacak sözlerden de uzak durmalısın.

Ayrıca eski evlilikte yaptığın hataları da yapmamalısın. Belki buna bile gerek kalmayacak. Yine de insanlar olarak bazen ders almayı da bilmeliyiz öyle değil mi?…

Onun da senin de ayrı geçmişiniz var. Bunu bilerek, onu her şeyiyle, olduğu gibi kabul etmen en doğru davranış biçimidir.

NOT: Eski eşle ilgili, ruhsal, zihinsel, enerjisel bağını koparmadan, travmalarını çözmeden; ruhsal, zihinsel dinginliğe erişmeden; yeni bir evliliğe adım atmak, risk almak demektir. Yeni evliliğinde mutluluk istiyorsan hem sen, hem evlenmek istediğin adayının eski eşlerinizle olan ruhsal, zihinsel enerjisel bağlarınızı koparmanız, eski travmalarınızı bitirip yeni tertemiz bir sayfa açarak evlenmeniz; mutluluğunuzu artırır. Aksi halde, risk almış olursun.

Yeni evliliğinde mutluluklar dileğiyle sevgiyle kal…

Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

ANLAMLANDIRILAMAYAN DUYGULAR

ANLAMLANDIRILAMAYAN DUYGULAR

Birey, bebeklik ve çocukluğunda anneyle ya da kendisine bakan kişiyle; fiziksel, duygusal anlamdaki doyumu yeterince alamadıysa,; güvensiz ya da kaygılı bağlanma yaşadıysa; yetişkinlik döneminde bu yoksunluğu hep çekecektir.

Ebeveynlerinden, alması gerekli sevgiyi, ilgiyi yeterince alamadıysa, ya da kardeşler arasındaki sevgide adaletsizlik yaşadıysa; bebekliğindeki bu yoksunluk, bireyde sevilmediği, istenilmediği, ötelendiği, kabul edilmediği hisleri ve duygularına neden olabilir.

Birey anlamlandıramadığı bir mutsuzluk, huzursuzluk içinde, yabancılaşma duygusuyla beraber; bu dünyaya ait değilmiş gibi hissedebilir.
Bazen hislerini, duygularını da ifade edemez.
En kuvvetli duygu, öfke duygusudur.

Anne-babaya öfke, kırgınlık; hayata öfkeyi, kendine öfkeyi, ufak şeylere patlamayı beraberinde getirir. Buna Yaradan da dahil olmak üzere herkese öfkelidir ya da kırgındı. Devamında isyankardır, sevgisizdir, çaresizdir, işleri hep ters gider, ilişkilerinde ve işlerinde hep sorun yaşar, sorunlu insanları hayatına çeker.
Bekarsa, ikili ilişkilerinde; evliyse, evliliğinde sorunlar yaşayabilir.
– Bu bana yapılır mı?
– Neden bu dünyaya geldim?
– Herkes kötü, bencil, artniyetli.
– Adaletsiz dünya.
– Böyle yaşamanın da…gibi düşüncelere kapılır veya sözler söyler.

Öfkeli insanın hayata bakış açısını değiştireceği bir yardım alması; sakinleşmesini, mutlu ve huzurlu olmasını sağlar.

Sevgiyle kalın…
Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

İLETİŞİM SORUNU

İLETİŞİM SORUNU
İletişim sorunu varsa; birbirini anlayamama, kendini karşıdakine doğru ifade edememe, karşıdakinin ne söylediğine odaklanamama ve onu dinleyememe sorunu vardır.

Karşınızdaki insanı önce dinleyin; sonra, empati yapmaya ve anlamaya çalışın.

Karşıdakinin açıklamalarını zihninizde anlamlandırın…

Öfkeliyse, öfkesinin altında yatan nedeni araştırın.
Belki sizin verdiğiniz sözü yerine getirmediğinize kızdı ya da daha önce söylediğiniz bir söze ya da davranışa alındı.
Belki de hiç beklemediğiniz bir nedenden dolayı öfkeli.
Daha önceki yazılarımda söylediğim bir şey var biliyorsunuz.
Öfke duygusunun altında çok çeşitli duygular, kayıtlar bulunur.

Durumu tam olarak anlamadan sizin de fevri davranmanız, iletişimi bozabilir. Kırgınlıklara; hatta belki de güzel giden bir ilişkinizin bitmesine neden olabilir.

İletişimi devam ettirmek mi önemli, yoksa haklı olduğunuzu ispat etmek için ani tepki vermeniz mi?

Hangisi?…

Bugün anlamaya, dinlemeye ve kendinizi doğru anlatmaya niyet etseniz nasıl olur?…

Sevgiyle kalın…
Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

RUHU ARINDIRMAK

RUHU ARINDIRMAK
Kırıldıklarımızla helalleşmek, ruhu ve zihni arındırır. Bedeni rahatlatır. Huzur ve dinginlik sağlar…

Hadi hepimiz helalleşelim. (Tabi istiyorsanız. Önce isteyip istemediğinizi kendi içinize sorun.)
Derin nefesler alıp vererek gözlerinizi kapatın.

Şimdiye kadar kırıldığınız, kin duyduğunuz ve kırdığınız, bir şekilde kendisine zarar verdiğiniz kim varsa, Hayalinizde karşınıza alın.

“Doğumumdan bugüne kadar, tanıdığım tanımadığım, bilerek ve bilmeyerek beni kıran, üzen, inciten, hatırladığım ya da unuttuğum tüm insanlar; hayatıma girdiğiniz ve verdiğiniz öğretiler için teşekkür ediyorum, sizleri bağışlıyorum. Bedenimdeki olumsuz duyguları serbest bırakıyor ve affediyorum, haklarımı helal ediyorum.

Tanıdığım ve tanımadığım tüm insanlar, canlılar; ( zarar verdiğiniz hayvan ya da bitki de olabilir.) Şimdiye kadar bilerek ve bilmeyerek; eleştirdiğim, yargıladığım, suçladığım, kınadığım, kırdığım, üzdüğüm, incittiğim, farkında olarak ya da olmayarak zarar verdiğim için; n’olur siz de beni affedin, bağışlayın, haklarınızı helal edin.”

Bu duayı içinizden gözleriniz kapalı okuyun.
Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

Ayşegül Özkonak