Ayşegül Özkonak

Sosyolog ve Aile Danışmanı

Category: Yaşama Dair (Page 1 of 17)

İLİŞKİLERDE ÇÖZÜM ARAYIŞI

İLİŞKİLERDE ÇÖZÜM ARAYIŞI
Kendini bitmiş, tükenmiş değersiz, çaresiz ve kullanılmış hissetmeye mi başladın?
Yüreğinin sesine ne zamandır kulak vermiyorsun?…

Hayatını paylaştığın eşinle ne zamandır sorunlar yaşıyorsun?Haykırıyorsun ama seni dinlemiyor, duymuyor?
Peki ya sen onun haykırışlarını?…

Onunla paylaştığın şeyler ne zamandır azaldı ya da bitti?

Eskiden o gelecek diye yaptığın makyaja, giydiğin güzel elbiseye, sıktığın parfüme artık son mu verdin?…
(Flört aşamasında randevuyu kaçırma pahasına da olsa, kadınının en sevdiği çiçeği almak için koşuşturmaların, ne zaman ‘boşveeer ne çiçeğiymiş’ e dönüştü?)
Unuttun mu, sırf onun için özenle hazırladığın sofrayı…Sürprizleri…
Çocuklarınız doğduğunda yaşadığınız mutluluğu?Hastalandıklarında, birlikte ağlamalarınızı?…
Unuttunuz mu okula ilk başladıkları o heyecanınızı?

Yıllar geçti çocuklar evden ayrıldı ve ikinizden biriniz zamanınızın çoğunu tamamen işinize mi verdiniz?

Sen eşinin /eşin senin anne- baba bağımlısı veya çocuklara aşırı düşkün olduğundan mı şikayetçi?

Belki de cep telefonu/alkol bağımlılığından…

Birbirinizi ikinci plana mı atıyorsunuz?

Ne zamandır önem vermiyorsunuz birbirinizin duygularına?

En önemlisi de kendininkine?…

Kendini ne kadar tanıyorsun?
Peki ya eşini?…
Eşinin sevgi dillerini biliyor musun?
Yoksa onu kendi diline göre mi seviyorsun?

İkiniz de esas sorununuzun ne olduğunu hiç düşündün mü?
(Görünen sorundan bahsetmiyorum.)
Belki biliyordun da duymazdan, görmezden mi geldin?

Başlangıçta her şey çok güzeldi de şimdi değişen ne?

İlişkinizi hiç değerlendirdin mi?…

Aklında olsun. Bir ilişkide bir sorun varsa tek taraflı değildir.

Papağan niye kafestedir?
Hep o çok övündüğü güzel tüyleri yüzünden değil mi?..

“Ben iyiyim, güzelim/yakışıklıyım.”
“İyi eğitime sahibim, iyi kazanıyorum. ”
“İyi bir anne/babayım” veya “iyi bir eşim” mi diyorsun?

Peki eşinin gözünden baktın mı hiç evliliğinize?

Sen ve eşin nerede hata yaptınız?
Eğer bunu dürüstçe kendine sorabiliyorsan çözüm arıyorsun demektir.

İlk adımı atan sen ol.

Her Şeyin Bir Çözümü Var.
Çözüm Sende…

Sevgiyle kal…
Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

Aile Danışmanı

SENİN AİLEN-BENİM AİLEM VE BAYRAM…

SENİN AİLEN-BENİM AİLEM VE BAYRAM…

Bayram geldi. Genellikle kayınvalide-gelin sorunu olan ailelerde; “senin ailen-benim ailem” kavgası da en çok bu zamanlarda alevlenmekte.

Bana gelen bir mesajı belki binlerce ailenin ortak sıkıntısı olduğu için; danışandan izin alarak aynen paylaşıyorum.
Çözümünü de beraberce paylaşalım.

“Ayşegül hanım her bayram geldiğinde çok strese giriyorum çünkü kayınvalideme gitmeyi hiç istemiyorum.
Gitmesem; (bizimkiler eşime karşı çok iyi olmasına rağmen) eşim bana kısasa kısas yapıyor. Oysa benim ailemle aralarında hiç bir sorun yok. Bu defa da böyle davrandığı için tartışıyoruz.
Hadi sorun çıkmasın diye, sinir olsam da gidiyorum ama annesi her şeye maydanoz oluyor. Laf çarpıştırıyor. Eltimle, ya da komşusunun geliniyle kıyaslıyor.
Kendimde 2 yıldır birşey keşfettim. Kayınvalideme ne zaman gitsem ya da onlar bize gelecekleri zaman ya kolum ya bacağım ağrıyor, ya midem ağrıyor, ya da hemoroidim azıyor. Ya alerji oluyorum. Onların bana yaptıklarına tahammül edemiyorum. Ama eşimin umru değil. Bu durum beni çok üzüyor. Beni anlasın diye eşime her anlattığımda her defasında tartışıyoruz. Eşim beni anlamıyor ve anlamadığı için, bu defa da iki kat üzülüyorum. Ne yapmalıyım?”

Bilişimizi; gelinler, kayınvalideler ve damatlar açısından içsel sorularla güçlendirelim mi?

KAYINVALİDELERE:
Gelininizin bugüne kadar yaptığı her davranış ve tavrı; sizin düşünce ve davranışlarınızın da yansımasıdır.

1. Gelininizden beklenti içine girmeseniz, ona her işi yapması gereken gelin gözüyle değil; evinize gelen bir misafir gözüyle baksanız en kötü ne olur?

2. Kendi kızınıza nasıl kıyamıyorsanız ona da öyle davransanız ve hiç kimseyle kıyaslamasanız en kötü ne olur?

3. Size karşı tavırlarını affetseniz ona sevgi gösterseniz en kötü ne olur?

4. Oğlunuza sorunları anlatmasanız, doğrudan gelininizle sakince konuşsanız en kötü ne olur?

5. Gelininize, ” Yavrum ben seni seviyorum. Aramızdaki bu sorunun çözülmesini istiyorum. Bir sorun varsa, farketmeden yaptığım bir hata varsa senden özür dilerim. Sen benim canımsın.” diyerek aradaki buzları eritseniz en kötü ne olur?

6.Onu affetseniz en kötü ne olur?

GELİNLERE:
Kayınvalidenizin bugüne kadar yaptığı her davranış ve tavrı; sizin düşünce ve davranışlarınızın da yansımasıdır.

1. Ona eşinizin annesi/kayınvalide gözüyle bakmasanız en kötü ne olur?

2. Size yapılanları affetseniz ona sevgi gösterseniz en kötü ne olur?

3. Onu kendi anneniz gibi görseniz, merhamet, vicdanla yaklaşsanız en kötü ne olur?

4. Kendi annenize nasıl kıyamıyorsanız ona da öyle davransanız ve hiç bir kayınvalideyle kıyaslamasanız, beklenti içine girmeseniz en kötü ne olur?

5. Yaşadığınız kırgınlık veren olay ya da durum her ne ise;
annesini eşinize her anlatmanız; onda kendisinin de reddedildiği ve eleştirildiği algısı oluşturur. Eşinizin annesini eleştirmeseniz, sorunu eşiniz aracılığıyla değil; kayınvalidenizle karşılıklı saygı çerçevesi içinde konuşsanız en kötü ne olur?

” Anneciğim ben seni seviyorum. Aramızdaki bu sorunun çözülmesini istiyorum. Bir sorun varsa, farketmeden yaptığım bir hata varsa senden özür dilerim. Sen benim canımsın.” diyerek aradaki buzları eritseniz en kötü ne olur?

6. Kök ailelerinizi tartışma içine almaktan uzak dursanız en kötü ne olur?

7. Kayınvalidenizle kendi aileniz arasında kıyaslama yapmaktan vazgeçseniz en kötü ne olur?

8. Onu affetseniz en kötü ne olur?

Not: Kayınvalidenize giderken ya da o size gelirken yaşadığınız ağrıların öfke, kin, nefret ve affetmemekten, karşıdakine ceza verme isteğinden, geçmişi bırakamamaktan kaynaklanır.
Kendinize bu konuda çalışmalar yapın. Özgürleştiğinizi ve hiç bir rahatsızlığınızın kalmadığını, hayatın ne kadar da hafif, sevgi dolu olduğunu, kuş gibi hafiflediğinizi farkedeceksiniz.

DAMATLARA:
Kayınvalide – gelin sorununda en büyük görev erkeğe düşüyor.
Anneyi destekleyip, eşinizi ötelediğinizde; eşinizi destekleyip anneyi ötelediğinizde onlar üzülür ama en çok üzülen siz olursunuz.
Anlaşıldıklarını hissettirin. Öfkenin nedeni anlaşılamamaktır. Sorunu sakince, saygı çerçevesinde kendi aralarında çözmelerine fırsat tanıyın. Ama taraf tutmadan.

Not: Bu yazımı okuduktan sonra bu bayramı bir değişiklik yapın. Kendi kendinize bir çözüm bulamıyorsanız, bu konuda bir destek alabilirsiniz.
Çünkü boşanma istatistiklerinde; boşanmaların % 20 sinin ailelerin etkisinden kaynaklandığı tesbit edilmiştir. Ailelerle aranızın iyi olması, mutluluğunuzu perçinler.

Hadi bu bayramı barışarak geçirin.
Bayramınız ağız tadıyla, sağlıkla, mutlulukla huzurla geçsin.

Sevgiyle kalın.

Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ

BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ

Başaramıyor musun?
Başaramayacağına mı inanıyorsun?
Başkaları sana; ” Başaramazsın! ” mı diyor!
Kişisel Gelişimine rol model mi arıyorsun?

Naim Süleymanoğlu’nun hayatını oku. Daha izlemediysen, filmini izle.

Yönetmenler: #ÖzerFeyzioğlu, #HilalSaral
Film müziğinin bestecisi: #FahirAtakoğlu
Sinematografi: #MartinSzecsanov
Oyuncular: #HayatVanEck
Senaryo: #BarışPirhasan, #ÖzerFeyzioğlu

O’nun Türk vatandaşı olmasına katkı olan isimsiz kahramanlara, devlet büyüklerine ve filmin senaryosu, yapımı, çekimi sırasında emeği geçen herkese teşekkürler.

Naim Süleymanoğlu.
Spor müsabakaları sırasında dizanteri olmasına rağmen; asla vazgeçmedi. Antrenmanları yapabilmek için 1 ay boyu yatağını spor salonuna getirtip; her gün antrenman yaptı.
Kaldırdığı o halterin asıl yükü; kendi halkının acısıydı.
Hedefi; o acıları tüm uluslara duyurmaktı.
350 bin kişiye ve ülkesine ışık oldu.
(Yüreği güzel adam.#NaimSüleymanoğlu.
Seninle gurur duyuyoruz. Nur içinde uyu.)
Sen de başarmak istiyorsan eğer; bir hedefin olsun. Hem de insanların şaşırdığı kocaman bir hedefin…Bil ki, başarı da sadece ve sadece, sana bağlı.
“Yükü, kalbinle ve yüreğinle kaldıracaksın.
Gölgede olanın, gölgesi olmaz.
Güneşte duracaksın ki; insanlar senin gölgene toplansın.”

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633
www.aysegulozkonak.com
aysegulozkonak@gmail.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak
https://instagram.com/kisiselgelisimdansman/

YENİ YILA MERHABA

Ben her yeni yıla girerken, hayatımın bir dökümünü yapar yeni kararlar listesi oluştururum.
Siz de Yeni yıla girerken, “ister sağlıkta, işte, finans durumunda, ikili ilişkilerinizde; hangi alanda değişiklik istiyorsanız, istediğiniz alanda yeni kararlar alın. Hayatınızla ilgili bir liste yapın.

Böylece kendinizi daha iyi tanıyacaksınız. Eksik yanlarınızı, hatalarınızı, bunları nasıl telafi edebileceğinizi bilebilecek. Her sene kendinizi nasıl aştığınızı fark edeceksiniz.
Her yeni yılda da değişikliği gözlemleyerek, hangi hedeflere ve o hedeflerin ne kadarına ulaştığınızı anlayabilecek, kendinizle gurur duyacaksınız. Ve özgüveniniz daha da artacak.

Geçen yıl ne yaşadıysak yaşadık. Kimimiz belki üzüldü, acı çekti. Kimimiz sevindi. Mutlu oldu. Hepsi bizim öğretimizdi. Ve hepsi geçmişte kaldı.

Şimdi, şu anda neler yapabiliriz ona bakalım. ( Not: Öğrenci olan çocuklarınıza ve varsa torunlarınıza da bu videoyu izlettirebilirsiniz)

1. Yeni yıl yeni bir UMUT demektir. Umutlarınızın ve hayallerinizin bir listesini yapın.

2. Yaşamınızda hangi hataları yaptınız? “Nerde hata yaptım? Telafi için neler yapabilirim?” diye sorgulayarak, hataları fark edip, telafi edebileceklerinizi telafi edin.

3. “Eskiden nasıldım, şimdi nasılım?” “Ne kadar yol kat ettim?” diye sorgulayarak, kendinizdeki olumlu gelişimi içsel anlamda fark edin. Böylece daha fazla üzülmekten kurtulursunuz.

4. “İkili ilişkilerde, ekonomik durumda, sosyal ilişkilerde, iş ortamında, iletişimi güçlendirmek; daha başarılı olmak için daha neler yapabilirim, daha neler öğrenebilirim, hayatıma daha neler katabilirim?” diye sorgulayıp, notlar alın.

5. Eksikliklerinizi fark edip, “Öğrenmem gereken daha neler var? Kendimde tamamlamam gereken daha neler olabilir?” diye sorarak, eksikliklerinizi not alın.

6. Gözlere ışıltı veren “Hayat Amacını” belirleyip yolunuza devam edin. Ne yapmak size coşku verir, enerji verir, mutlu eder? Onu belirleyip uygulamaya geçin.

7. “Toplumsal sorunların çözümünde üzerime düşen neler var?” tespit edip, üzerinize düşen neyse onu yapmaya çalışın.

8. Yeni bir iş yapacaksanız, ya da iş değişikliği olacaksa, “Bu işi ne kadar istiyorum?” diye kendinize sorun. İstediğiniz iş için neler yapabilecekseniz, o iş için yapılması gereken her ne varsa, elde edebilmek için çaba sarf edin.

9. “Karşıma çıkan her türlü engeli aşabilme cesaretim var mı? Gücüm, iradem, nereye kadar?”
diye kendini tartın. Önce ne yapabileceğinize odaklanın.

10. Kendinizi sorgulayıp, “bir yıl önce ne kararlar almıştım?
Ne hedefler koymuştum?
Hedefime ulaşabildim mi?
Ne kadarına ulaştım, ne kadarına ulaşamadım?
Ulaşamadıysam, benden kaynaklı olanlar nelerdi?
Şu durumda ne yapılabilir?
Daha başka neler yapabilirim?” Sorularına cevap verin. Önceki kararlarınızla şimdikileri karşılaştırın.

11. Yeni yıl için alacağınız yeni kararların listesini oluşturup, eldeki imkanları fark edin ve” kimler bana bu konuda destek olabilir?” düşüncesiyle size destek olabileceklerin bir listesini hazırlayın.

12.” Hayatımdaki olumsuzlukların, önüme çıkan engellerin ne kadarını değiştirme yetkisi, gücü ve yeterliliğine sahibim?” Diye sorun ve kendi gücünüzün farkına varın.

13.” Çözümler nelerdir?” Çözümlerin listesini hazırlayın.

14.” Nasıl bir yol izlemeliyim?” diye sorduğunuzda cevabı gelir.

15. “Gelişimim için ilk hangi adımları atmalıyım?” Sorusunu sorun ve nereden başlayacağınıza karar verin.

16. Gizli yeteneklerinizi keşfederek, kendi yeteneklerinizin bir listesini oluşturun.

17. Tüm “gücün, kuvvetin, azmin, başarının, mutluluğun, huzurun, gayretin, sebatın, inançların içimizde saklı olduğunu” bilin ve kendinize inanın. 😊

Beni takip eden özelden görüştüğüm 3 takipçim, yarım bıraktıkları okullarını artık tamamlıyorlar. Onlarla gurur duyuyorum. Sevgiler gönderiyorum. İstersek her şey mümkün. Yeter ki isteyelim… 😊

Yeni bir yıl hepimize;
umut dolu,
sevgi dolu,
ülkemiz ve dünyamız için barış dolu ,
huzur dolu,
sağlık dolu ,
mutluluk dolu ,
başarı dolu,
maddi manevi bolluk bereket dolu bir yıl olsun.
Ne hatalar yaptıysak yaptık, ne acılar çektiysek çektik, her şey geride kaldı.
Yeni bir umutla, yeni kararlarla, yeni yıla Merhaba diyelim.
İYİ YILLAR…
Sevgiyle kalın…
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı Ayşegül Özkonak
05052509633
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman/
aysegulozkonak@hotmail.com

BEKLENTİ İÇİNDE MİSİNİZ?

BEKLENTİ İÇİNDE MİSİNİZ?

Beklentiye girmeden de mutlu olabilmenin mümkün, güvenilir, kolay olduğunu biliyor muyuz?

Not: Kendini sevdirmek için, başkasının ilgisine ihtiyaç duymak, muhtaçlık hissetmek, o ilgiyi alabilmek için kendinden aşırı derecede ödün vermek de bir sorundur.

Ya da tam tersi. Yakın çevresinden ( çocuğundan, anne babasından, kardeşinden, torunundan, yeğeninden, sevdiğinden, arkadaşından) onların gücünün ötesinde bir şeyler bekleyip; istediği şey olmadığında üzülmek, onları suçlamak, eleştirmek, kınamak, ayıplamak, küsmek, iletişimi kesmek de bir sorundur.

Kendini seven, sayan başkasına muhtaçlık hissetmez. Dengede bir ilgi varsa, bu alışveriş iki kişiyi tatmin ediyorsa; o ilişki işte o zaman muhteşem olur.

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633

BAŞARMAKLA İLGİLİ SORUN MU YAŞIYORSUN?

BAŞARMAKLA İLGİLİ SORUN MU YAŞIYORSUN?

NLP( Nöro Linguistik Programing) Beş duyu organımızla dışarıdan aldığımız mesajları hem kendi yararımıza hem başkalarının yararına kullanabilme sanatıdır.

NLP ‘ ye göre doğuştan getirdiğimiz potansiyelimiz sınırsızdır ve biz istersek bu potansiyeli ortaya çıkarabilecek güce sahibiz.

“Ben hiçbir şey yapamam.
Ben başarısız biriyim.
Ne yapsam elime yüzüme bulaştırıyorum.
Beceriksizin tekiyim…” Gibi. Gibi.

Böyle inançların varsa bu inançlarını sorgula:
Bu inançlar gerçekten sana mı ait, yoksa başkasına mı…? Annen, baban, öğretmenin ya da herhangi biri yıllar önce bu sözü sana söylemiş olabilir mi?

Bir şeyi ne kadar sık duyarsak, o söze o kadar çok inanmaya ve o şekilde davranmaya başlarız.

Kendine şunları sor;

1. Başarılı olmak istiyor muyum? /Başarmayı gerçekten istiyor muyum?
2. Başarılı olabileceğime inanıyor muyum?
3. Başarılı mıyım?
4. Başarımdan memnun olduğuma inanıyor muyum?
(Bu soruların cevabı inanç ve değerlerinle alakalıdır. )
5. Başarmama engel olanlar benimle alakalı neler var?
6. Bu engeli nasıl ortadan kaldırabilirim?
7. Nasıl başarabilirim?
8. Başarmak için şimdiye kadar neler yaptım?
9. Başarılı olmak için hangi kaynaklarım var?
10. Kimlerden destek bulabilirim?

Bu soruların cevabını bir kağıda yaz.
Başarmaya gerçekten istiyor musun…?

Rocky 6 filminde Rocky oğluna şöyle der: “Kendine inanmaya başlayana kadar kendine ait bir hayatın olmayacak.”

Neye inanırsak, öyle davranırız.

Öncelikle davranışlarının ve sözlerinin altında yatan kök inançları bul, o olumsuz inançları çıkar,
” Ben başarabilirim. Kazanabilirim. Sevdiğim işi/ mesleği yapabilirim” … Gibi gibi olumlu inanç ve hisleri yükle.

Eğer yapmayı, başarmayı istediğin şey, sana mutluluk veriyorsa, haz veriyorsa, onu hayal ederken/ yaparken zamanın geçtiğini fark etmiyorsan, o şey senin için doğruysa ve ona inanıyorsan o sevdiğin iş/uğraş; tam da sana göredir. O şey, tam da senin HEDEFİNDİR.

Aklında olsun.
Kazanmak için önce güçlü bir istek duymalısın.
O isteğin inanca dönüşmeli.
Doğru bir hedefin olmalı.

Bunların farkında olursan kimse seni tutamaz. Bir de bakarsın ki o çok istediğin HEDEFTESİN ve O MUHTEŞEM BAŞARI HEP seninle…

Sevgiyle kal…

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633
www.aysegulozkonak.com
aysegulozkonak@gmail.com

ARINMAK

ARINMAK
Bu akşam içinizde sakladığınız gereksiz olan ne varsa tümünden kurtulun.
Bedenen temizlenin.
Ruhen temizlenin.
Zihnen temizlenin.
Dualarınızı artırın.
Dileklerinizi yapın.

Evinizdeki “belki işime yarar” diye biriktirdiğiniz hangi malzeme, hangi gereksiz eşya, kıyafet varsa, onlardan da kurtulun.
Hepsini temizleyin…
Tüm yüklerinizden kurtulun.
Arının.
Affedemediklerinizi affedin.
Rahatlayın…

Sonra bir “ohhh” çekip ferahlayın.

Mışıl mışıl tıpkı bir bebek saflığında, yüklerden kurtulmanın hazzıyla huzurla uyuyun.

İYİ GECELER…

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633

SINIRLARINI ÇİZDİN Mİ?

SINIRLARINI ÇİZDİN Mİ?

Çok basit bir konuda özel hayatınla ilgili verdiğin bir karar varsa ve  çevrendeki insanlar seni bu kararından dolayı yargılayabiliyor ve eleştirebiliyorsa; önce dur ve düşün.

Sana ve senin kararlarına karışma hakkını nereden buluyorlar dersin? Bu hakkı onlara sen veriyor olabilir misin… ?
Bunu hiç düşündün mü…?

Farkında mısın? Hücrelerimizin etrafında hatta hücrenin en küçük yapı taşı olan organellerin bile bir sınırı var. Böylece hepsi bir ahenk içinde, dengeli bir şekilde çalışıyor.

Bedenimizin bir sınırı var. Yaşadığımız alanın bir sınırı var. Evimizin bir sınırı var. Ülkelerin bir sınırı var…

Her şeyde bir sınır varsa; dengede ve huzurda olabilmemiz için, kişisel alnımızın da sınırı olması gerekir.
Alanımıza girmeye çalışanlara,
” DUR ” demeyi bilmemiz gerekir.

Sana bir şeyleri dikte etmeye çalışanlara;
“- Sen öyle düşünebilirsin. Ben böyle karar verdim ve bu benim kararım.” (Bu arada kırılmasını önlemek için – İlgin için teşekkür ederim. ” ) diyebilirsin.

Ya da eğer, ” ben karşımdaki insanlara bu sözleri hiç bir zaman söyleyemem” diyorsan; sağır kurbağayı da oynayabilirsin.

İçsel anlamda huzur istiyorsan, birilerinin senin kişisel sınırlarını zorlamalarını ve aşmalarını engelle.
Böylece hem senin sınırlarını ihlal etmelerini önleyerek iyi bir iletişime sahip olabilir, hem de
daha rahat, daha başarılı ve daha huzurlu olursun.

Sevgiyle kal…

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633
www.aysegulozkonak.com
http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

KONTROLCÜLÜK

KONTROLCÜLÜK
Bir ilişkide ya da evlilikte denge varsa; o ilişkide (/evlilikte) huzur ve mutluluk da vardır.
Mutluluğun ve huzurun oluşmasına engel olan ve dengeyi bozan unsurlardan biri ise; çiftlerden birinin ya da ikisinin kontrolcü olmasıdır.
Kadınına ya da erkeğine baskı uygulamak, sürekli kontrol etmek, eleştirel ebeveyn konumunda olmak, kontrol edilen eşte; kapana kısılmışlık duygusu oluşturur.
Davranışları kontrol edilen eş; özellikle kişilik olarak neşeli, güleryüzlü, enerjik, sosyalse ve müdahaleci eş ona;
– Sağına bakma!
– Soluna bakma!
– Kimle konuştun!
– Gevşeme, yılışma! Ciddi ol!
– Kimle görüştün, kimdi arayan?
– Nereye gidiyorsun? Kimle görüşeceksin?
– Orada ne işin var?
– Öyle yapma, böyle yap!
– Onu giyme, şunu giy.
– Onu alma, bunu al!
Gibi kısıtlamalarla davranışlarına müdahale ediyorsa; kişi kendi gibi olamaz, arafta kalır ve kafese kapatılmış kuş misali
mutsuz olur.
Cıvıltısı kesilir. Çünkü özgür değildir.
Onun mutsuz olması; ne yazık ki müdahaleci eşi de mutsuz eder.

Eğer sizin de ilişkinizde ya da evliliğinizde buna benzer bir sorun varsa; kendinize uzaktan bakın ve aşağıdaki soruları cevaplayın.
1. Onu kontrol etmenizin nedeni ne?
2. Baskı uygulamanızın nedeni ne?
3. Eleştirel ebeveyn konumunda olmasanız en kötü ne olur?

Kontrol etme nedeniniz onunla ilgiliyse (ki aldatma eğilimi varsa), ya da kontrol etme isteği sadece sizinle alakalıysa ( aldatma olayı yok ama siz aşırı kıskançsanız, kaybetme korkunuz, aldatılma korkunuz; ya da herkesi, herşeyi kontrol etmek gibi bazı takıntılarınız varsa); ve şimdiye dek bir yardım almadan sorunu çözmeye çalıştınız ama başaramadıysanız; mutluluğu ve huzuru yeniden kazanabilmek için mutlaka bir uzmandan destek almalısınız.

Siz baskı gören tarafsanız; karşıdaki partnerinizin yerine kendinizi koyun. Şimdiye kadar onun baskı kurmasına neden olacak bir davranışta bulundunuz mu? Eğer öyleyse, onun güvenini tekrar kazanabilmek için yapılması gereken neyse onu yapın. Cep telefonu şifresini ona mutlaka verin. Aşırıya kaçmadan, bakıp ikna olana ve tekrar size güven duyana kadar çaba sarf edin. Güven duymakta sıkıntı varsa, bir uzmandan aile/ ilişki danışmanlığı alın.
Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

DEĞİŞİM NE ZAMAN BAŞLAR?

DEĞİŞİM NE ZAMAN BAŞLAR?

Her fazla kaçırdığınız yemeği, tatlıyı yedikten sonra; her sigara içtikten sonra; her içki aldıktan, ya da sevdiğiniz birine öfkeyi yönetemeyip kırıcı bir davranışta bulunduktan sonra pişmanlık duyuyorsanız,
‘ Tüh kahretsin…
Yapmayacaktım…
Yine yaptım….
Niye yaptım ki?’
diyor ve pişman oluyorsanız, değişim başlıyor demektir.

Ama sadece pişmanlık yetmez.
Bu davranışı ya da alışkanlığı değiştirmek için adım da atmalısınız. Adım atmak da, karar vermek ve bir uzmandan destek almakla olur.
Sevgiyle kalın…

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633

www.aysegulozkonak.com

Page 1 of 17

Ayşegül Özkonak