KAYGILI GÜVENSİZ BAĞLANMA
Eğer bir birey; okula yeni başlarken annenin eteğine yapıştıysa, ağladıysa, annesini bırakmak istemediyse; kaygılı bağlanma sorunu var demektir.
(Kendi okula başlama anınızı da düşünün.)
Böyle bireyler çocukken sıkıntısını abartarak gösterir, mızmızlanır, sürekli beklenti içindedir.
Anne babasının tepki göstermesini bekler; ya onlara muhtaç, istekleri yapılmadığında öfkeli, güvensiz olur.
Ya da anne babasının sözünü dinlemez, ödev yapmaktan kaçınır, hareket, tavır ve davranışlarıyla kurallara uymayabilir, öğretmenini dinlemeyip, dikkat çekmek isteyebilir.
Çocuk 0-6 yaşlarındayken; ana babası ihtiyaçlarını ara sıra karşıladı ama herhangi bir sebeple; onun hayatında bazen var, bazen yok olduysa; çocuk kendilerine güvenemez. Biraz uzaklaşırsa onları bir daha bulamayacağına inandığı için, ayrılırken tedirgin olur ve yapışkan davranır.
Kaygılı güvensiz bağlanmaya sahip bireyler, her konuyu kişisel alırlar, alıngandırlar.
Söz söylemekten kaçınır, sessiz kalır ve bazen öfke patlamaları yaşarlar.
Bu bireyler, ilgi görme ihtiyacındadırlar, kaygılıdırlar.
İlgi ve yakınlığı bulamadıysa; o kişiye karşı eleştirel ve suçlayıcı olabilir ve bazen aşırı tepki gösterebilirler.(Anne babanızı da düşünün.)
Kaygılı güvensiz bağlanma olan bireylerde, terk edilme şeması vardır.
Yetişkin olduklarında; sevilseler bile, şüphe duyar, sevilebileceklerine inanmazlar.
Sevdiklerinin bir gün bırakıp gideceklerine inanmışlardır. Ya terk edilmemek için ellerinden geleni yaparlar. Zarar görseler bile o ilişkiyi sürdürmeye çabalarlar. Ya ilişkilerini sürekli sorgularlar. Ya da terk edilmenin acısını yaşamamak için, ilişkide ilk terk eden genellikle kendileri olur.
(Kendi yaşamınızdaki ikili ilişkilerinizi düşünün.)
Bu bireylerde duygusal yoksunluk şeması da bulunur.
Karşıdaki insan elinden geleni yapsa da bu şemaya sahip olan kişi; onun sevgisine inanmaz.
Güvensizdir. Kıskançlık çok fazladır.
Hep bir şekilde aldatılacağına, terk edileceğine, yalnız kalacağına inanmıştır.
Şüphecidirler. Kimseye kolay kolay inanıp güvenmezler.
“Beni seviyor musun? Beni hiç bırakmayacaksın, hep seveceksin, hiç aldatmayacaksın değil mi?”
Gibi cümleleri çok kullanır.
İlgisiz kalmış ve korunmasız hissedebilirler.
Bu şemaya sahip bireylerde, genellikle kusurluluk şeması da olur. Kendisinde sürekli bir kusur arar. Kendisini başkalarıyla kıyaslar ve güvensizdir.
Ayrıca kendisinde feda şeması da olduğundan; sırf başkaları tarafından sevilebilmek, kabul edilebilmek, takdir görmek, onaylanmak için çabalar. Kendi işleri yarım kalma pahasına da olsa; yakınındakilerin işlerine koşar ve kendini her anlamda onlara feda eder.
Karşılığını alamadıysa, kendisinin kullanıldığını düşünür ve bu defa da onlara gücenir.
OLUŞMA NEDENLERİ
- Ebeveynlerin öfkeli, depresif ve tutarsızlığı.
- Ya da aşırı korumacı olmaları.
- Çok bakıcı değiştirme.
- Çok sık il ve okul değiştirme. 5. Kayıplar yaşama.
- Kardeşin dünyaya gelip, annesinin ona olan ilgisini kaybetmesi.
- Geçmişinde
babanın anneyi ya da annenin babayı aldatma hikayesinin olması. - Kardeşleriyle, kuzenleriyle, arkadaşlarıyla kıyaslanmaları, ailesine güven duymaması.
- Ayrılmaları, boşanmaları.
- Terk etmeleri.
- Erken vefat etmeleri.
- Hastalık sebebiyle kısa süreli ya da zorunlu olarak uzun süreli başka birinin elinde büyümüş olmak.
- Yatılı okulda büyümek vb. sebeplerle ortaya çıkar.
- Çocuk bir sıkıntı ya da sorun yaşadığında; ebeveynleri onu kınayıp, yargılayacakları, eleştirecekleri, suçlayacakları, kızacakları endişesiyle ya da onların üzüleceği düşüncesiyle ailesine söyleyememesi de bir neden sayılabilir. Çünkü ebeveynlerine güven duyamaz.
- Ebeveynlerden bir ya da ikisinin alkol ya da madde
bağımlılıklarının olması da etkendir.
Çözümü: Eğer bireyin hayatı ikili ilişkilerinde ve iletişimlerinde sorun oluşturuyor, günlük hayatında işlevsellik bozuluyorsa; bu konuda bir uzmandan destek alması gerekir.
Not: Şema nedir?
Bireyin çocukluğundan getirdiği mizacı ve kendi çevresinde karşılaştığı zorlukların etkileşiminden oluşmuştur. İnançlardan, düşüncelerden duygulardan, anılardan, bedensel duyumlardan oluşur.
Bireyin kendisi ve diğerleri ile olan ilişkileriyle bağlantılıdır.
Çocukluk ve ergenlik döneminde temel ihtiyaçlarının giderilmemesiyle meydana gelir.
Yetişkinlik döneminde ise, temel ihtiyaçların giderilmemesine ve ikili ilişkilerde sorunlar yaşamasına neden olabilmektedir.
Şimdi kendinizin, anne babanızın; varsa eşinizin ve çocuklarınızın tavır ve davranışlarını, tepkilerini, konuşma şekillerini; bunların ikili ilişkiniz ve iletişiminize nasıl etki ettiğini düşünün.
Hangi şemalar var?
Evlilik, Anne-Baba -Çocuk Etkili İletişimi, Kişisel Gelişim konusunda paylaşımları merak ediyorsanız, Ayşegül Özkonak YOUTUBE kanalıma abone olabilir ve eğer seçerseniz; beğeni tuşunu tıklayabilir, yazılarımdan memnunsanız, katkı sunmak amacıyla paylaşabilir ve sevdiklerinizi etiketleyebilirsiniz.
Sevgiyle kalın…
Ayşegül Özkonak
Aile Danışmanı
Sosyolog
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim
05052509633
www.aysegulozkonak.com
aysegulozkonak@gmail.com
Comments are closed.