KADINLAR ALDATIR MI?

Aldatmanın erkeklere has olduğu sanılırken, ne yazık ki son zamanlarda kadınlarda da bu davranışın arttığı gözlenmektedir. Aldatma nedenleri kadın ve erkeğe göre değişir.
Nedenler çeşitli olmakla birlikte;
erkeklerdeki daha çok fiziksel (cinsel)bir arayışken,
kadınlardaki ise birinci öncelik duygusal boşluğu doldurma arayışıdır. Cinsellik arayışı ise sonlardadır. Bunun dışında kadınlar kolay kolay aldatamaz.
Annelik içgüdüsü, sadakat ön plandadır.

KADINLARDAKİ ALDATMA NEDENLERİ NELERDİR?

Not: Aşağıdaki olasılıklar, kadın danışanlarımla görüşmelerim sonrası ve bilimsel kaynakların toplamından oluşmaktadır. Tabii ki; tüm bunların olması aldatmayı mübah saymamalı.

  1. Kadın, kendi babası ile ilişkisinde sorun yaşıyorsa; güvenli bağlanma oluşmadıysa, eşi babasına benzemiyor ama aldattığı erkek ( karakter ya da tip olarak)babasına benziyorsa ya da baba ile bugüne kadar getirdiği çözemediği sorunlar varsa aldatabilmekte. Çünkü çocukluğunda altbilinçte bitmemiş ilişki, onu böyle bir ilişkiye itebilir. O yüzden mutlaka baba ile ilgili sorunu ruhsal olarak yapılan tekniklerle çözmesi gerekir.
  2. Kadın mutsuzsa; uyumsuzluk arttı ve erkeğini maddi manevi de üstün görüyorsa,
    eşinden daha güçlü hissettiği başka bir erkekle aldatabilmekte. Bu duruma kadının davranış kalıpları etkendir. Mesela, kadın bilgi odaklıysa bilgi bakımından üstün erkeği seçebilmekte. Nesne odaklıysa ekonomik anlamda güçlü erkeğe yönelebilmekte. Hareketi seviyorsa eylem odaklı erkeği seçebilmekte.
  3. Erkek sürekli eşini aşağılıyorsa, yargılayıcı, suçlayıcı, kınayıcı, eleştirel konuşuyorsa, küçümsüyorsa
    kadın eşi tarafından değersiz, yetersiz hissettiriliyorsa; tartışma, hakaret, taciz gibi psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz bırakılıyorsa; bu bunalımlı dönemde kendisine kurtarıcı gibi gelen, yakınlık, ilgi, sevgi, anlayış gösteren karşı cinse yönelebilmekte.
  4. Aidiyet duygusunu yaşayamıyorsa (kendini eşine ve yuvasına ait hissedemiyorsa)
    aldatabilmekte.
  5. Eski sevgilisi ya da partneriyle bitmemiş ilişki yeniden canlandıysa, ruhsal anlamda bağını koparamadıysa, aldatabilmekte.

6.Yıllarca eşine, onun ailesine kızgınlık, öfke yaşadıysa; affedemedi, duygu blokajları neticesinde hastalıklara maruz kaldı; gereken ilgiyi bulamadı ve çok beklediği o ilgiyi, kendisine anlayışla yaklaşan başka bir erkekte bulduysa aldatabilmekte.

  1. Zorla ve istemeden evlendirildiyse; arada sevgi, beğeni, ten uyumu yoksa aldatabilmekte.
  2. Erkek bireysel temizliğine dikkat etmiyorsa, saç sakal birbirine karışmış, fırçalanmamış dişler, kötü nefes ve beden kokusu ile evde, sokakta dolaşıyor, kendine gereken özeni göstermiyorsa bu da etken olabilir. Çünkü özen, kaybetme riski ile ters orantılıdır. Özen göstermedikçe kaybetme riski de artar. Kadın, bu tarz bir erkeği kendine yakıştıramaz. Kendine yakıştırdığı, yakınlaştığı, iltifat bulduğu başka bir erkekle aldatabilmekte.
  3. Eşi ile kendisi arasında yaş, kültür, eğitim, anlayış, aile, düşünce vb. farklılıklar varsa ve “eşim bana layık değil. Ben eşime layık değilim” inançları varsa aldatabilmekte.
  4. Kadın eşinden beklediği ilgi, sevgi, saygı, güven, beğenilme, anlayış, özen, bağlılık, güvence, şefkat bulamıyorsa, duygusal bir boşluk hissediyorsa aldatma davranışı gösterebilmekte.
  5. Çekim yasasına göre, kişi herhangi bir yakınının ya da arkadaşının yaşamış olduğu aldatma olayından çok etkilenmiş ” bu kadar da olur mu? Koskoca evli barklı kadın ya da adam. Hiç yakışıyor mu?Utanmaz ahlâksız!” Gibi sözler ya da düşünceyle yargıladıysa, kınadıysa bu olumsuz enerjiyi kendine çeker. Kendisi de aldatabilir (ya da aldatılabilir).
    (Büyüklerimizin; “kınama, kınadığın başına gelir” sözü de burdan gelmekte.)
  6. Özellikle de sosyal medya buna daha fazla olanak sağlamaktadır. Yani ulaşılabilirlik büyük etkendir.
  7. Eşi tarafından aldatıldığını öğrenip ona karşı misilleme isteği geliştirdiyse aldatabilmektedir.

BU KONUDA NE YAPMALI ?

Kadın olsun erkek olsun; işi gereği ya da yakınlarıyla görüşme amaçlı sosyal medya mesajlarını takip edebilir bununla birlikte; karşı cinsten gelen sırf sohbet, muhabbet amaçlı mesajlara cevap vermemeli.
Başlangıçta; kanka, iş arkadaşı, eski okul arkadaşı, abi- kardeş, kuzenle dert ortağı amaçlı başlayan sohbetler, aldatmayla sonuçlanabilmektedir. Karşı cinsten biriyle dert ortağı olmak mümkün değildir. Evlilikte bir sorun varsa en doğru davranış; o kişinin bir uzmanın desteğine başvurmasıdır.

Eğer ortada bir aldatma vakası varsa, kişi aldatıldıysa, ayrıntısını öğrenmeye çalışmamalıdır. Aksi halde bu durum kişide olumsuz bir çapa oluşturur. Yani o duruma kitlenir. Affedemez. Aklından bu senaryo çıkmaz ve sonucu bilinen vaka gerçekleşir. Bunu aşmak kolay değildir. Eşiyle birlikte ve bireysel bir yardım almalıdır. Kişiler aldıkları yardım sonrasında eskisinden daha iyi bir iletişimi yakalayabilmekteler. Ayrılıp ayrılmama kararı yine kendilerine ait olsa da, her iki taraf da şimdiye kadar, evliliklerinde yapmadığı, yapamadığı olumlu davranışların neler olması gerektiğini farkedip; eksiklerini, yanlışlarını gözlemleyebilmekte ve düzeltme yoluna gidebilmekteler.

Birey eğer aldatılan değil de aldatansa, (aldatma bir kere de olsa çok kere de olsa) yine yardım almalı. Kişi yakalanmamış olsa bile, ister istemez zihninde oluşacak suçluluk duygusu; kendisini sürekli rahatsız ederek, tüm yaşam bölümlerini altüst edeceğinden; suçluluk duygusundan, aldatma gibi olumsuz davranıştan, vicdan azabından kurtulma, kendini affetme, hayatına yeni bir sayfa açma, belki eşiyle olmadığından daha fazla bir mutluluk ve huzuru yakalayabilmesi için güvendiği, inandığı bir danışmandan yardım almalıdır.

Not 1: Kadının da erkeğin de beklenilen davranışları yerine getirmemiş olsalar bile; eşleri tarafından aldatılmaları doğru değil.
Aldatılmak büyük bir travma.
Aldatmak büyük bir hatadır.

İster erkek, ister kadın olsun, iki tarafın da eşlerini aldatmaktan uzak durması gerekir.

Aldatma nedenlerinde; kadınların babasıyla olan ilişkisinden, güvensiz bağlanmadan, iletişim sorunundan, erkeklerin eşlerine yapmaması gereken davranışlardan bahsettim.

Yazıdaki birinci amaç erkek tarafının, karısına karşı yaptığı olumsuz davranışları yapmamaya özen göstermesi içindir. Mesela bir erkek sürekli eşini aşağılıyorsa, yargılayıcı, suçlayıcı, kınayıcı, eleştirel konuşuyorsa, küçümsüyorsa, her anlamda şiddet uyguluyorsa; o evlilikte bir sorun var demektir. Ailece terapi almaları gerekmektedir.

Yazıdaki ikinci amaç, kadını ya da erkeği suçlamak değil, tam tersine; eğer bir destek alamıyorlarsa, eksikleri, yanlışları, olumsuz davranışları varsa bunları fark edip, çözüm bulmaları;
kadının da kendisiyle ilgili düzeltmesi gereken davranışlarını, sözlerini düzeltmesi ve böylece daha mutlu, daha huzurlu olmalarını sağlamak içindir.

Not 2: Bu maddelere sahip her kadın aldatabilir anlamına gelmez. Kadın olsun, erkek olsun; değerleri arasında namus, ahlak, aile, onur, şeref gibi kavramlar ağır basıyorsa; eşiyle hangi sorunu yaşarsa yaşasın eşini aldatmaz, buna tenezzül dahi etmez. Yine de kadınlar duygusal boşluktan aldattıkları için, bu konuda erkeklere daha fazla iş düşmekte. “Yuvayı dişi kuş yapar” deriz ya; bunun yanısıra erkek de, yuva kurmaya ve o yuvanın devamına destek olmalıdır.

Maddeler yeniden gözden geçirildiğinde; tıpkı erkeklerde olduğu gibi; kadınların da ilgi, sevgi, saygı, bağlılık, güvence, sadakat, anlayış bekledikleri; şefkat, özen, eşi tarafından değer ve haklı görülme, olduğu gibi kabul edilme, onaylanma, takdir görme, beğenilme, duygusal tatmin istedikleri farkedilecektir.

Sayın erkekler, yuvanızda mutluluk istiyorsanız, (sizi ilgilendiren maddelerdeki) olumlu davranışları eşinize uygulamak çok da zor olmasa gerek.

Ne dersiniz?…

Kadınınızla (erkeğinizle) birlikte; mutlulukla, huzurla ve sevgiyle kalın.

Ayşegül Özkonak
Aile Danışmanı
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı

05052509633

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman

www.aysegulozkonak.com

http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

aysegulozkonak@gmail.com

https://youtube.com/channel/UC6mczVIUsVgyFOkowTxPUig