ÇOCUKLARIMIZ BİZ VE İLETİŞİMİMİZ
“Hocam Coronadan dolayı hepimiz eve tıkıldık. Bir oğlum, bir kızım var. Ben kıza yemek yemesi konusunda ısrar edince, oğlum; ” Anne bırak; yemek istemiyor. Her seferinde bana da ısrar ediyorsun. Bırak yemeyecekse yemesin” diye tepki gösterdi. Ben de ona hırslandım. Bağrıştık. Bana sesini yükseltti, bağırdı, çağırdı. Tam vuracakken; ellerimi tuttu. Bir aydır konuşmuyoruz. Ne yapabilirim?”
Çocuklarınız bırakın duygularını söylesin. Öfkelendi ise bırakın nedenini söylesin. Ağlamak istiyorsa bırakın ağlasın. Siz onlara ” Anneye babaya ses yükseltilmez. Sus! Sus dedim sana!” dedikçe ve baskı yaptıkça duygularına ket vurdukça; duygusal zekası da düşer. Çünkü kendi duygularının farkına varamaz. Siz bir konuda üzülseniz sizin duygularınızı anlayamaz. Üzülmüşsünüz, üzülmemişsiniz umru olmaz. Büyüdüğünde, arkadaşının, evlendiğinde ise; eşinin, çocuklarının duygularını anlayamaz. Bırakın duygularını rahatlıkla ifade edebilsin. Kızıyorsa,,” Şu an çok kızgınım.” desin.
Üzülüyorsa, “çok üzgünüm” desin. Bağırmak istiyorsa bağırsın. Bu size yapılan bir saygısızlık değildir. Öfkesinin dışavurumudur. Tabii ki ÖFKE YÖNETİMİNİ bilmediği için böyle davranıyordur. Ayrıca, öfke duygusunun altında pek çok duygu vardır. Önce o duygusuna odaklanın.
“Çok öfkelenmiş görünüyorsun. Derin bir nefes al ver. Haklısın. Ben de böyle söylememem gerekiyordu. Çok özür dilerim.” Deyin. Sonra sakinleştiğinde, alın karşınıza çocuğunuzu, konuşun. “Çok haklısın canım. Ben de sana bu konuda kırıldım. Ben de bu konuda incindim.” Gibi. Siz de ona duygularınızı ifade edin. Ama eleştiri, yargılama, kınama, suçlamadan uzak durarak ve gerektiğinde kendi hatalarınızı kabul edip, özür dileyerek…
İletişim, karşıdakinin duygularını anlayabilmek ve duygularımızı doğru anlatabilmekle olur.
Sevgiyle kalın… 😊
AyşegülÖzkonak
Comments are closed.