HADİ
Bugün Pazar.
Evliyseniz alın eşinizi çocuklarınızı; çıkın gezmeye, onları da mutlu edin, kendinizi de.
Yalnız mısınız…?
Bu defa kendinizi alın yanınıza. İnsanın en iyi arkadaşı kendisidir.
Çıkın dışarı şöyle bir; güneş ışınlarını çekin içinize gülümseyerek…
Yürüyün sizi ayaklarınız nereye götürürse.
Ayaklarınızın varlığına şükredin sizi taşıdıkları için. Yürürken de seyredin etrafı.
Renksiz binaların arasındaki yeşillikleri görmeye çalışın. Gözlerinizle görebildiğiniz için şükredin.
Caddeden geçen arabaların gürültüsünü değil, ağaçların üzerinde birbirine cıvıldaşan serçeleri işitin. Ve şükredin işitebildiğiniz için kulaklarınızla.
Oturun bir cafeye; izleyin etrafınızda doğa ya da park varsa.
O güzellikleri gözlemleyin.
Ama ayırdına vararak. Öylesine değil…
Her birinden keyif alarak.
İçtiğiniz çay / kahvenin her yudumunun tadına vararak…
Etrafta doğa yoksa çevredeki insanları gözlemleyin.
Sadece seyredin…
Koşuşturmaları, o hengameyi.
Sonra içinize dönün.
Kendinize MERHABA deyin.
Kendiniz nasılsınız…?
Ne hissediyorsunuz?
Bulunduğunuz durumdan memnun musunuz?
Hangi olumlu şartlara sahipsiniz?
Nelerden kurtulmak istiyorsunuz?
Aklınıza takılı kalan neler var, içinizden atmak istediğiniz ama atamadığınız.
Hangi önemli kararları almak istiyorsunuz?.
Neleri bırakmak istiyorsunuz?
Neleri değiştirmek istiyorsunuz hayatınızda?
Neler yapmak istiyorsunuz?
Şimdiye kadar neleri başardınız?
Daha neleri başarmak istiyorsunuz?
Kendinizle ne zamandır sohbet etmediniz?
Hadi başlayın sohbete.
Kendimizden kaçarız, kalabalığa sığınırız hep.
Oysa en güzel sohbet, kendimizle başbaşa yaptığımız sohbettir.
En doğru kararlar da onunla yaptığımız sohbetler sonrası alınır.
Hadi çıkın…
Güneşe merhaba deyin, ışınlarını içinize çekin.
Hadi…
Ve Sevgiyle Kalın…
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
Ayşegül Özkonak
Bir cevap yazın