ANDA KALMAK

Anda kalmak demek;
sevdiğine sarıldığında,
” Marketten alacaklar var.”
“Şu borçları nasıl ödesek?” ya da
“Öğleye ne pişirsem?” gibi düşüncelerle; bedenen onla, ruhen uzakta olmak değildir.
Ona sımsıkı sarılırken,onun beden sıcaklığını hissedebilmektir.
Kokusunu içine çekebilmektir.
Ona dokunduğunda,varlığını; tüm bedenini hissedebilmektir.

Anda kalmak demek; yemek yerken;
” Yetiştirmem gereken işleri bugün bitirebilsem”,
“Şu iş görüşmesini ne zaman yapsam? ”
“Çamaşırlar yıkanacak,akşama ne pişirsem?” gibi düşüncelerle, ne yediğinin farkına varmadan karın doyurmak değildir.
Yediğin her lokmanın tadına vararak,lezzetini hissederek,kokusuna vararak yiyebilmektir.Sevdiğinle birlikteyken ; içtiğin o bir yudum çayın ya da kahvenin keyfine varabilmektir.

Anda kalmak demek ;
Bir arkadaşınla karşılaştığında,
” Bir sürü işim var,nerden de karşılaştık? ” gibi düşüncelerle, yüzeysel davranış göstermek değildir.
Ondan alacağın,ona vereceğin birşeylerin olduğunu bilmek demektir.Belki sıcacık sevgi dolu bir gülümseme seni gün boyu mutlu edecek.

Anda kalmak ;yürürken,attığın her adımda yürüyebildiğin için şükredebilmektir.
Çevrene baktığında,görebildiğin herşeyde güzellik bulabilmektir.
“Bir kuşun kanat çırpışında bile öğrenmem gereken birşeyler olmalı”diyebilmektir.
Anda kalmak; farkında olarak,hissederek yaşayabilmektir .
Kendi varlığına,varlığının her zerresine şükredebilmek…
“İyi ki varım,iyi ki varız”diyebilmektir.

Ayşegül Özkonak