SINAV BİTTİ.

Haberleri izliyorum.
Bir sene boyunca çalışmış çabalamış; sınava hazırlanmış olan bazı gençler; tam sınav saati, bir ya da birkaç dk. geç kaldığı için sınava katılma hakkını kaybediyorlar.
Kamera aileyi gösteriyor.
Aile yıkılıyor. Çocuğun kendisi harap oluyor ,büyük tepki gösteriyor ama nafile. Bir senelik bir maraton tekrar başlıyor…
Bir diğeri, sınav evraklarını kaybetmiş.
Korku ve panik yaşıyor.
Neden? ..
Nedenlerden bazıları:
Eğer bir çocuğa sorumluluk vermezsek, çocuk her alanda sorumsuz olur. Çocuk zaman yönetimini bilmez .Servise ve dolayısıyla okula geç kalır, her nasılsa babası onu okuluna servis eder.
Okula geç kaldığı için okuldan kaydının silinmesiyle burun buruna kalır. Ama aile yine bir çözümünü bulur.
Çocuk kendisi ne yaparsa yapsın, ailenin her şekilde kendi hatasını telafi edeceği bilincini geliştirir.
Eve ekmek alması için bile çocuktan rica edilmez, babadan rica edilir.
İş yapmasına izin verilmez.
Hatta dersten başka bir şey düşünmesi bile istenmez. Sınav evrakını takip etmek gibi; sabah kendi kendine uyanma gibi tüm (gereksiz! ) işleri anne baba üstlenir. Anne-baba sabah zor uyanan çocuğuna, çalar saat görevi görür.
– Aman bırak çocuk çalışsın. Denir.
Ne yaptığı, kimlerle takıldığı kontrol edilmez. Gözlenmez.
Ya baskı kurulmaya çalışılır ya da
tamamen başıboş bırakılır.
– Sana güveniyorum.
– Sen bu işi başarırsın. Denmez.
Çocuğa güven duyulmaz.
Görev verilmeyen, sorumluluk almayan çocuk, sınav akşamı evraklarını hazır etmez ve o evde sabah bir kargaşa yaşanır.
Sonuç hüsran.
1 dk ile koskoca bir yıl daha; ailece, aynı tempoda, aynı kaygıyı yaşamak zorunda kalır .
Bu , olayın bir boyutu…
Ya da genç düzenlidir ama ebeveynlerden biri sorumsuz, erteleme hastalığı olan bir ebeveyndir. Onun işi ağırdan almasıyla sınava geç kalınır.
Bu da olayın başka boyutu.
Bununla birlikte, diğer bir boyutu da var.
Zaman yönetimini bilmemesinin ,her yere geç kalmasının bilinçaltında mutlaka bir anlamı vardır.
Mükemmeliyetçi mi?
Daha iyisini yapmaya çalıştığı için, işleri yavaşlatıyor, geciktiriyor, erteliyor, daha sonra da “başaramayacağım” hissini yaşıyor olabilir.
Ebeveynlerden biri/ ikisi de mükemmeliyetçi mi? Genç kendini sorumlu ve sırtında büyük bir yük taşıdığını hissediyor olabilir.
Sorumsuz olmasının nedeni ne?
Erteleme hastalığının nedeni ne?
Alt bilinçte anne babaya tepki mi var?
Ebeveynler olarak, şapkamızı çıkarıp bizde de bir hata oldu mu? Hatamızı nasıl telafi edebiliriz? Diye düşünelim.
“Bu sorunla ilgili nasıl bir çözüm bulabilirim?” diye sorgulayalım.
Soruna değil, çözüme odaklanalım.

Sevgiyle kalın.

Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Danışmanı