BİLGİSAYAR OYUNU BAĞIMLISI FERİT Yıl 2004. Kişisel Gelişim’e henüz faal olarak başlamadığım, Ankara’da bir lisede öğretmen olduğum yıllar…Veli toplantısındayız. Sınıfa girdim. Çocukları hakkında konuşuyorum…Sıra, bir öğrencimin notlarını bildirmeye, özellikleri hakkında konuşmaya geldi. (Bu sistem hiç iyi değil. Uluorta çocuğunun özelliklerini bir veliye söylemek hiç doğru değil kanımca.) Sınıfta yerinde duramayan, not alması gerektiği yerde almak istemeyen, sürekli ya kapıda ya pencerede olmak isteyen, sürekli sorun yaratan, ders notları zayıf bir öğrencim vardı…O öğrencimin annesinin geldiğini görünce çok sevindim.Çünkü böyle öğrencilerin velilerini çağırsanız da kolay kolay gelmezlerdi… ‘Hoşgeldiniz gelmenize çok sevindim, iyi ki geldiniz.’ dedim gülümseyerek…Kadın alı al moru mor ağlamaklı. Saç baş dağılmış, makyaj akmış…(belli ki benden önce konuşma yapan öğretmenlerin oğlu hakkındaki konuşmalarına içi yanmış, ağlamış.) Diğer veliler de benim bu sıcak karşılamama şaşkın…’ne demek hoşgeldiniz?…iyi ki geldiniz?… Sınıfta sorun yaratan velinin de çocuğun da kulağı çekilmeli’ bakışı atıyorlar bana…Biraz daha konuşurken anne dedi ki ‘Hocam oğlum bilgisayar bağımlısı. Eve girer girmez çantayı atıyor doğru bilgsayarın başına. Birşey söylesek bize omuz atıyor, bağırıp çağırıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık kaldık hocam.’ derken de ağlıyor. Dedim ki anneye:
‘Siz sakin olun, rahat olun. Bu sınıftaki konuşmam bitti. Ben şimdi çıkıyorum. İsterseniz özel görüşelim dışarıda.’ Dışarıya çıktık. Ferit uzaktan bizi izliyor. Anneyle dışarda ne yapması Ferit’e nasıl davranması gerektiği konusunda konuştuk. Sonra Ferit’i de yanıma çağırdım.Ona da, bunun sigara içmek gibi olduğunu, azar azar azaltmasının doğru olduğunu, diğer zamanlarda ne tür uğraşlar yapması gerektiğini, onu çok sevdiğimi, her fırsatta onunla tenefüslerde konuşacağımı, ona inandığımı, güvendiğimi, derslerinin hemen düzelmeyeceğini ama toparlanacağını vs. konuştum. Konuştuğum gibi de yaptım.Tenefüslerde takip ettim. Nöbetlerimde yanıma çağırdım anna- babaya nasıl davranılır, nasıl başarılı öğrenci olunur, arkadaşlarla iletişim nasıl güçlendirilir, nasıl iyi insan olunur konularında sohbet ettim.Olumlu gelişmelerini vurguladım ve övdüm. Kendisine inandığımı, güvendiğimi belli ettim.Derken bir süre sonra not tutmayan çocuk derslerimde not tutmaya, eksik bilgilerini arkadaşlarının defterlerinden tamamlamaya, derse katılmaya başladı. Aylar geçti. Ferit halinden memnun…Ben de öyle…Bir gün dersten çıktım, öğretmen odasına girecekken iki velinin benimle görüşmek istediğini söyledi nöbetçi öğrenci. Baktım kapıda iyi giyimli, hoş bir bayanla bir beyefendi beni bekliyor. Kadın ‘Hocam ben Ferit’in annesiyim, size teşekküre geldik’dedi. ‘Oğlumuz, sayenizde bilgisayarı bıraktı. Spora yöneldi, dersleri düzeldi, eşimle ben; size teşekkür etmeye geldik. ‘
İlk karşılaştığımızda makyajı akmış, saç baş dağınık ağlamaklı kadının yerinde, mutlu, huzurlu, birşeyleri başarmanın sevinci gözlerine yansımış, özgüvenli bir bayan vardı karşımda…O günkü mutluluğumu anlatamam. 25 Yıllık öğretmenlik tecrübelerime ve şimdi de 10 yıllık Kişisel Gelişim Eğitmenlik ve Danışmanlık tecrübelerime göre, üstüne basa basa şunu belirtmek istiyorum. SEVGİ VE İLGİYLE BİR ÇOCUK DEĞİŞEBİLİYOR …

Genç öğretmenlerimize şunu söylemek isterim:
Gelen velileri öğrenci davranışı ne olursa olsun suçlayıcı konuşmaktan uzak durmak çok önemli…Onlar zaten üzüntüyle, mahcubiyetle geliyorlar karşımıza…Hatta bunları duymamak için toplantılara gelmek istemiyorlar.Geldiklerinden memnun olduğunuzu üzerine basa basa vurgular, onları dinlerseniz, anlamaya çalışırsanız, konuşurken de özel olarak görüşürseniz sadece o öğrenciyi değil; bir aileyi de kurtarırsınız.Tüm velilerin içinde, çocuğu hakkında konuşmak, fayda değil zarar getirir….Hepsinin anlatacakları bir hikayesi var…Sizin de zamanınız kısıtlı biliyorum bununla birlikte bir öğrenciyi kurtarmak bir toplumu kurtarmaktır…

Velilerimize de sesleniyorum…Bir sıkıntınız varsa veli toplantısını beklemeden rehber öğretmenler, sınf ve ders öğretmenleriyle birebir görüşün…Durumunuzu anlaşılır dille izah edin.Öğretmenler sizi mutlaka anlayacaklardır. Birlikte iletişim bir çocuğun hayatını kurtarır.

Bir şey daha…bilgisayar bağımlılığı değersizlik, yetersizlik, sevgisizlik, ilgisizlik, özgüvensizlik duygusundan, bir uğraşı olmamaktan kaynaklanabilmektedir. Kişi kendisini bulunduğu çevrede değersiz hissetmektedir. Oyunlar onu sanal da olsa kısa süreli de olsa mutlu, güçlü, değerli hissettirir.O tatmini tekrar tekrar yaşamak ister birey. ‘Hatta ben bağımlı değilim, çünkü dışarıdan vücuduma bir madde almıyorum.’ der, bağımlı bireylerin hepsi.Dışarıdan alınmış bir madde yoktur bağımlılık için ancak, o maddeyi kendi beyni üretir.

Bununla ilgili velilere şunu söylemek istiyorum. Evlat ayrımı yapmaktan, sevgi cimrisi olmaktan uzak durun. Her çocuğun özellikleri farklı.Çocuğunuzun yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olun; spora, hobilere yönlendirin, onlarla vakit geçirici uğraşlar edinin, onları önemseyin. Değer verin. İgilenin… Arkadaşları kimdir, öğrenin ama dedektif olmayın.
Hangi bilgisayar oyunu oynuyor takip edin. Onlara para verip istediğini yap çocuğum deyip başından savmak anne-babalık değildir aklınızda olsun…Sorunları olup yanınıza geldiklerinde ne kadar önemli işiniz varsa da bırakın, ona yönelin ve dinleyin onu. Ama yarım yamalak değil. Tüm bedeninizle…Onlara inandığınızı, güvendiğinizi belli edin. İŞTE O ZAMAN NELER DEĞİŞİYOR HAYATINIZDA FARK EDERSİNİZ. Sevgiyle kalın …

Not: Çocuğun adı değiştirilmiştir.

Ayşegül Özkonak
Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Sosyal İletişim Danışmanı
05052509633
www.aysegulozkonak.com
aysegulozkonak@gmail.com

http://www.facebook.com/aysegul.ozkonak

https://instagram.com/kisiselgelisimdansman/